Evrende İnsanımsılar
Göklerde ve yeryüzünde olan kimseler ve
Güneş ve Ay ve yıldızlar ve dağlar ve ağaçlar ve hayvanlar ve insanlardan çoğu;
görmüyor musun ki Allah’a secde ediyorlar. Çoğunun üzerine azap hak oldu ve
Allah kimi zayıf düşürürse artık ona ikram eden yoktur. Muhakkak ki Allah,
dilediğini yapar. (KURAN/ 22:18)
Âdem
yaratılmadan önce yeryüzünde ve başka gezegenlerde Âdem benzeri akıllı
varlıklar yaratılmıştır. Kuran’da, göklerde olan akıllı varlıklardan “Göklerdeki
Kimseler” olarak bahsedilmiştir.
Kan Dökücü Birisi
ÖRNEK AYET:
Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki
Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler): “Orada fesat
çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz seni hamd ile tespih ve
takdis ediyoruz.” dediler. (Allah): “Muhakkak ki Ben, sizin bilmediklerinizi
bilirim.” dedi. (KURAN / 2:30)
Kendilerine öğretilenden başka birşey bilmeyen Melekler,
Âdem’in kan dökücü bir varlık olacağını; daha önce yaratılmış olan evrendeki
örneklerine tanık oldukları için bilmişlerdir.
İnsan Anılır Bir Şey
Değilken
ÖRNEK AYET:
İnsan anılır bir şey değilken
üzerinden uzunca bir zaman geçti. (KURAN / 76:1)
İnsan, insan
olana kadar çok uzun zamanlar geçmiştir.
Genetik Müdahale
ÖRNEK AYET:
Andolsun Biz insanı kuru bir
çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.
Can’ı da daha önce dumansız
ateşten yaratmıştık.
Rabbin meleklere şöyle demişti:
“Ben mutlaka kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan
yaratacağım.”
Onu düzenleyip, içine ruhumdan
üflediğim zaman hemen secde edin.” (KURAN / 15:26-29)
Âdem, Dünya
üzerinde daha önce yaratılmış insan benzeri varlıklara genetik olarak yapılan
bir dış müdahale ile yaratılmıştır. Bu genetik müdahale ayetlerde “ruhumdan
üflediğim zaman” şeklinde ifade edilmiştir.
Cennete Yerleştirilme
ÖRNEK AYET:
Ve ey Âdem! Sen ve zevcen Cennette
yerleşin sonra da dilediğiniz yiyin. Ve bu ağaca yaklaşmayın. O zaman
zalimlerden olursunuz. (KURAN / 7:19)
Âdem, eşiyle
birlikte Cennete yerleştirilmiştir ve özellikle bir ağaçtan yemeleri
kendilerine yasaklanmıştır.
Kuran’daki “Biz”
ÖRNEK AYET:
Ve Bizden kimse yoktur ki onun
bilinen bir makamı olmasın.
Ve muhakkak ki Biz, mutlaka saf
saf dizilenleriz. (KURAN / 37:164-165)
Bu dış müdahaleyi yapanlar, insanlık âlemini
en başından günümüze kadar takip eden ve gerektiğinde müdahaleler yapan
gözcülerdir. Ve Kuran’da “Biz” olarak kendilerini ifade eden, Allah
tarafından görevlendirilmiş varlıklardır.
Gözcüler
ÖRNEK AYET:
İnsan başıboş bırakılacağını mı
sanıyor? (KURAN / 75:36)
İnsanlık âlemi, gözcüler tarafından
sürekli gözlenmektedir.
Gözlem Merkezleri
Mars (Cydonia
Piramitleri) Ay (Bina kalıntısı)
Bu gözcülerin hem Güneş Sistemi’ndeki bazı gezegen ve uydularda hem de Dünya kabuğu üzerinde ve kabuğu altında, bazıları terk edilmiş çok sayıda gözlem merkezleri bulunmaktadır.
İçi Boş Dünya
Kuzey Kutbu’ndaki delik (uydu görüntüsü)
Kuzey Kutbu’ndaki delik (uydu görüntüsü)
Dünya'nın içi boş olup, kendine özgü
hayatlar barındırmaktadır.
İç Dünya Medeniyetleri
Agartha ve Shamballah
Dünya'nın
merkezinde; merkezi bir Güneş bulunmakta olup, yerkabuğunun altındaki
derinliklerde, yeryüzündeki bazı noktalardan ulaşılabilen bir uygarlık ve hayat
vardır.
Uzay Üssü Ay
ÖRNEK AYET:
Ve Ay, kurumuş hurma
salkımı dalı gibi bir şekil haline dönünceye kadar ona menziller takdir ettik.
(KURAN / 36:39)
Ay, Dünya
yörüngesine gözcüler tarafından yerleştirilmiş ve Güneş Sistemi'nden daha yaşlı
yapay bir uydu üstür.
Gözcülerin Bazı
Müdahaleleri
Dinozorların imhası olayı,
Âdem’in yaratılışı olayı,
Nuh Tufanı olayı,
Lut Kavmi'nin helakı olayı,
Musa Kavmi'nin
Mısır'dan çıkış olayı,
Yasak Ağaç
ÖRNEK AYET:
Böylece Şeytan ona vesvese verdi. Dedi ki: “Ey Âdem! Sana, ebedilik
ağacına ve sona ermeyecek bir saltanata dalalet edeyim mi (ulaşmanı sağlayayım
mı)?” (KURAN / 20:120)
Yasak ağaçtan
yeme yasağı yani üreme ve bir soy ağacı oluşturma yasağı olmasına rağmen
Şeytan, ölümsüz olma ümidiyle Âdem ile eşini aldatmış ve onları yasak ağaçtan
yemeye yönlendirmiştir.
İlk Kıyafet Cennet
Yaprakları
ÖRNEK AYET:
Bunun
üzerine ikisi de ondan yediler. O zaman ikisinin de edep yerleri kendilerine
açıldı. Cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar. Ve Âdem, Rabbine asi
oldu, böylece azdı. (KURAN / 20:121)
Bunun üzerine cinsel bölgeleri öğrenmiş ve ilk cinsel deneyimi tatmışlardır. Böylece ayıp
yerleri kendilerine görünmüş olarak Cennetten çıkarılmış ve ayıp yerlerini
örtmeye başlamışlardır.
Çıplaklık
ÖRNEK AYET:
Bunun üzerine dedik: “Ey Âdem! Muhakkak ki bu, senin için ve
zevcen için düşmandır. Sonra sakının sizin ikinizi Cennet’ten çıkarmasın. O
zaman şaki olursunuz.”
“Muhakkak ki senin için orada acıkmak ve çıplak kalmak
yoktur.”
“Ve muhakkak ki sen, orada susamazsın ve yanmazsın.” (KURAN
/ 20:117-119)
Âdem ve eşi
Cennette çıplaktırlar ve üzerlerini de herhangi bir şeyle örtme gereği
duymuyorlardır. Çünkü cinsellik konusunda herhangi bir bilgi birikimine sahip
değillerdir ve bu konuda bilinç düzeyleri hayvanlar gibi olmalıdır.
Dünya Hayatı
ÖRNEK AYET:
Bunun
üzerine ikisi de ondan yediler. O zaman ikisinin de edep yerleri kendilerine
açıldı. Cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar. Ve Âdem, Rabbine
asi oldu, böylece azdı.
Sonra Rabbi, onu seçti. Böylece onun tövbesini kabul etti ve onu hidayete erdirdi.
Sonra Rabbi, onu seçti. Böylece onun tövbesini kabul etti ve onu hidayete erdirdi.
(Allah)
dedi: “İkiniz oradan inin! Hepiniz birbirinize düşman olarak. Bundan sonra
Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetime tabi olursa artık
o, dalalette kalmaz ve şaki olmaz.” (KURAN / 20:121-123)
Âdem ve
eşinin yasak ağaçtan yemeleri sebebiyle bilinç değişimine uğramaları sonucunda,
ayıp yerlerini örtme gereği duymuşlardır. Böylece Cennetten çıkarılmışlar ve bedenleri
içinde bulunan nefs sahibi Can’ın da Dünya sınavı başlamıştır.
İnsanoğlu Dünya hayatında birbirine düşmanlar olarak bulunacaktır. Yani Meleklerin kan dökücü olarak tahmin ettiği öngörü gerçekleşmiş olacaktır.
Bundan sonra Allah insanlara hidayet rehberleri gönderecek, kim Allah'ın hidayetine tabi olursa kurtulacaktır.
İnsanoğlu Dünya hayatında birbirine düşmanlar olarak bulunacaktır. Yani Meleklerin kan dökücü olarak tahmin ettiği öngörü gerçekleşmiş olacaktır.
Bundan sonra Allah insanlara hidayet rehberleri gönderecek, kim Allah'ın hidayetine tabi olursa kurtulacaktır.
Dünya Cehennemi
ÖRNEK AYET:
“Ve kim Benim zikrimden yüz çevirirse o takdirde mutlaka onun
için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu kör olarak haşredeceğiz.”
(KURAN / 20:124)
Âdem ve eşi
Cennetten çıkarılmakla içerisinde sembolik olarak yanma olmayan Cennet ortamını
kaybederek; içerisinde sembolik olarak yanma olan Cehennem ortamına
girmiş ve böylece Dünya hayatına atılmışlardır. Cehennemden çıkışın tek
yolu vardır: Hidayet rehberlerine tabi olmak…
Yalnızca Allah’tan
İstenen Yardım
ÖRNEK AYET:
Sabır ve salat ile Allah’a sığınıp yardım isteyin. Rablerine
kavuşacaklarını ve O’na döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına
salat elbette ağır gelir. (KURAN / 2:45)
Bundan böyle sabır ve salat ile
Allah'tan yardım isteyecek ve Allah’ın gönderdiği hidayet rehberlerine uyarak
doğru yoldan sapmadan takva sahibi olup, Cehennemden kurtulmaları
gerekecektir.
Hayat ve Ölüm Döngüsü
ÖRNEK AYET:
Muhakkak ki ayetlerimizi inkâr
eden kimseleri yakında ateşe atacağız. Onların derilerinin her yanışında, azabı
tatmaları için onları başka deriler ile değiştireceğiz. Muhakkak ki Allah
Azizdir, Hâkimdir. (KURAN / 4:56)
Şeytan'a uyanlar ebediyen Cehennemde
tekrar tekrar bedenlenerek doğmak üzere kalacaklardır. Bu olay Kuran'da,
Cehennemdekilerin derileri yandıkça yenileriyle değiştirilmesi olarak sembolize
edilmiştir.
Âdem’in Tövbesi
ÖRNEK AYET:
Fakat Şeytan, ikisinin ayağını
oradan kaydırdı. Böylece ikisini de içinde oldukları şeyden çıkardı. Ve:
“Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için bir zamana kadar yeryüzünde oturma
ve faydalanma vardır.” dedik.
Sonra Âdem, Rabbinden kelimeleri
telakki etti. Bunun üzerine, onun tövbesini kabul buyurdu. Muhakkak ki O,
Tevvabtır, Rahimdir. (KURAN / 2:36-37)
Âdem
Rabbinden aldığı bazı kelimeleri öğrenmiş, tövbe etmiş ve tövbesi kabul
edilerek Cehennemden çıkarılmıştır.
Birçok Ölüm
ÖRNEK AYET:
Şüphesiz kim Rabbine günahkar olarak varırsa kesinlikle ona Cehennem vardır. Orada ne ölür ne de yaşar. (KURAN / 20:74)
Şüphesiz kim Rabbine günahkar olarak varırsa kesinlikle ona Cehennem vardır. Orada ne ölür ne de yaşar. (KURAN / 20:74)
Şeytan'ın
aldatması, Âdem ve eşinin Cennetten çıkarılmalarına sebep olduğu gibi;
ölümsüzlük yerine, Dünya'da yeni bedenlere girerek defalarca ölümü tatmalarını yani
Cehennemi beraberinde getirmiştir.
Şeytan'ın
bahsettiği şey gerçekte içinde birçok ölüm bulunan ebedi bir ölümsüzlük
olayıdır. Cehennemdekiler bu ortamda sürekli ölürler ve sürekli
dirilirler. Yani ne ölü kalabilirler ne de diri kalabilirler.
Cehennemden Çıkış
ÖRNEK AYET:
Rabbine andolsun ki sonra da onları ve Şeytanları mutlaka
hasredeceğiz. Sonra onları Cehennemin etrafında diz üstü çökmüş olarak hazır
kılacağız.
Sonra bütün gruplardan onların hangisi Rahman’a karşı daha
çok asi olduysa onları mutlaka ayıracağız.
Sonra ona maruz kalmayı en çok hak edenleri elbette en iyi
Biz biliriz.
Ve sizden biriniz bile hariç olmamak üzere hepiniz mutlaka
ona varacaksınız. Senin Rabbinin üzerine kesinleşmiş bir hükümdür.
Sonra takva sahiplerini kurtaracağız. Ve zalimleri diz üstü
çökmüş olarak bırakacağız. (KURAN / 68-72)
Sürekli bir
bedene girip Dünya hayatının acı tecrübelerine katlanmak ve ölüm ile yüzleşmek
Cehennemin ta kendisidir. Hesap Günü insanlar ve Şeytanlar haşredildiğinde
Cennetlikler ile asi olanlar ayrılacak, asi olanlar tekrar Cehenneme sokulacak ve
belli bir takva düzeyine gelirlerse bir sonraki Hesap Günü’nde
kurtarılacaklardır.
Allah’ın Doğru Yolu
İsa (Yeni Ahit)
ÖRNEK AYET:
Şüphesiz Biz, seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile
gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki aralarında bir uyarıcı gelip, geçmiş olmasın.
(KURAN / 35:24)
Allah
tarafından, kâinat elçileri aracılığıyla insanlar arasından birçok resul
seçilmiş ve kutsal kitaplar indirilmiştir…
Allah’ın
resulleri aracılığıyla ilettiği mesajların, ruhban din adamları tarafından
bozulması sonucu her defasında yenisi gönderilmiştir…
Muhammed (Son Ahit)
ÖRNEK AYET:
Muhammed sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir ama
Allah’ın resulü ve nebilerin hatemidir. (KURAN / 33:40)
O sana Kitabı hak ve kendisinden öncekilerin sadık
kalanlarını tasdikleyici olarak indirdi. O daha önce Tevrat’ı ve İncil’i
indirmişti. (KURAN / 3:3)
En son, âlemlere
rahmet olarak gönderilen Muhammed aracılıyla öncekilerin asıllarına sadık
kalanlarını tasdikleyen Kuran indirilmiştir…
İkişerli Kitap
ÖRNEK AYET:
Allah sözün en güzelini birbirine benzer, ikişerli bir kitap
halinde indirdi. Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir, sonra derileri
ve kalpleri Allah’ın zikrine yumuşar. İşte bu, Allah’ın rehberidir. Dilediğini
bununla doğru yola iletir ama Allah kimi sapkınlığında bırakırsa ona yol
gösteren olmaz. (KURAN / 39:23)
Kâinatın
benzerlik sistemine göre yaratılmış olması gibi; insanlığın rehberi olan Kuran
da benzer şekilde ikişerli sistemle yazılmış, değişik zamanlara hitap etmek
üzere tasarlanmış bir kitaptır.
Kuran’ın Anlatım Sistemleri
ÖRNEK AYET:
O, sana Kitabı indirendir. Onun bazı ayetleri muhkemdir,
onlar Kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir eğrilik
olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih
ayetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir.
İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır” derler.
Ancak akıl sahipleri düşünüp anlar. (KURAN / 3:7)
Zaman
içerisinde oluşabilecek anlam kaymalarına önlem olmak üzere; muhkem-müteşabih
ayetler, eş ve benzer kelimeler, dört açıdan anlatım, sayısal kelime
belirteçleri, teyitleştirme gibi ayet açıklama metotlarını
barındırmaktadır. Aynı zamanda matematiksel koruma sistemlerini de
içermektedir.
Bunun haricinde Kainat Kitabı da ikişerli yani benzerlik sistemine göre yaratılmış bir yapıdır. Kainat Kitabı'nın oluşumları ve yasaları da birer ayettir. Aynı zamanda Cennet ve Cehennem hayatları da birer ayettir.
Cehennem hayatını bünyesinde barındıran Dünya hayatı, geçici bir oyalanma ve aldanış olup; gerçek olan Cennet hayatının müteşabihi yani benzeridir. Kalplerinde eğrilik olanlar, gerçek hayatın sadece bir benzeri olan Dünya hayatının malının, mülkünün ve geçici nimetlerinin peşinden koşanlardır.
Bunun haricinde Kainat Kitabı da ikişerli yani benzerlik sistemine göre yaratılmış bir yapıdır. Kainat Kitabı'nın oluşumları ve yasaları da birer ayettir. Aynı zamanda Cennet ve Cehennem hayatları da birer ayettir.
Cehennem hayatını bünyesinde barındıran Dünya hayatı, geçici bir oyalanma ve aldanış olup; gerçek olan Cennet hayatının müteşabihi yani benzeridir. Kalplerinde eğrilik olanlar, gerçek hayatın sadece bir benzeri olan Dünya hayatının malının, mülkünün ve geçici nimetlerinin peşinden koşanlardır.
Cehennemin Zincirleri
ÖRNEK AYET:
Şüphesiz Biz kâfirler için zincirler, demir halkalar ve
alevli bir ateş hazırladık. (KURAN / 76:4)
Nefs sahibi
her Can’ın Dünya hayatında bir bedene ve dolayısıyla geçim derdine hapsolması
olayı, Cehennemdeki zincirlere ve demir halkalara yani esarete; ölüm dâhil acı
olaylarla yüzleşmesi ise alevli ateşe benzetilmiştir.
Kaynar Su Ve İrin
ÖRNEK AYET:
Onlar, Cehennem ateşiyle kaynar su arasında dolaşır dururlar.
(KURAN / 55:44)
Hüsranın ardında da Cehennem vardır. Orada kendisine irinli
su içirilecektir. (KURAN / 14:16)
Dünya
hayatının zor ve acı tecrübelerle dolu şartlarından olan işini kaybetme, eşini
kaybetme, ebeveynini kaybetme, çocuklarını kaybetme, malını kaybetme, hayatını
kaybetme sınavları; kaynar sulardan içmeye, irin içmeye, ateşte yanmaya
benzetilerek Kuran'da sembolize edilmiştir.
Mal Ve Can Kaybı Sınavı
ÖRNEK AYET:
Andolsun mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana
çekileceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah’a ortak
koşanlardan üzücü birçok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah’a karşı
gelmekten sakınırsanız bilin ki bunlar azmi gerektiren işlerdendir. (KURAN /
3:186)
İçerisinde
nefs sahibi bir Can taşıyan her insan Dünya hayatına atılmakta ve Dünyanın acı
tecrübeleriyle, mal ve Can kaybıyla sınanmakta ve böylece Cennete girebileceği
belli bir seviyeye kadar takva sahibi olması sağlanmaktadır.
Bunun yöntemi
ise ömür boyu salat ve zekâttan geçmektedir. Yani kısacası vahyi öğrenmek ve
uygulayarak nefsi arındırmak gereklidir.
Salat’ın İkamesi
ÖRNEK AYET:
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salatı ikame et.
Muhakkak ki salat, fuhuştan ve kötülükten alıkoyar. Ve Allah’ı zikretmek
mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir. (KURAN / 29:4)
Salat’ın
İkamesi; Allah’ın vahyinin düzenli olarak her gün sabah ve akşam vakitlerinde
anlaşılmak ve yaşanmak üzere okunup öğrenilmesi, Cuma (Toplanma) gününde diğer
inananlarla birlikte ayetlerin müşavere edilmesi ve güncel problemlere çözümler
üretilmesidir.
Zekat’ın Verilmesi
ÖRNEK AYET:
Ve salatı ikame edin ve zekâtı verin ve nefisleriniz için hayır olarak ne takdim ettiniz ise onu Allah’ın
indinde bulursunuz. Muhakkak ki Allah, amellerinizi en iyi görendir. (KURAN / 2:110)
Zekât; vahiy
öğretisinden öğrenilenlerin yaşama uygulanarak malın, mülkün ve gerekirse
hayatın Allah yolunda harcanarak nefsin arındırılmasıdır.
Önceki Müminler
ÖRNEK AYET:
Şöyle dedi: “Muhakkak ki ben Allah’ın kuluyum. Bana Kitap
verdi ve beni Nebi kıldı.”
Ve beni nerede bulunursam bulunayım mübarek kıldı. Ve hayatta
kaldığım sürece salatı ve zekâtı bana vasiyet etti.” (KURAN / 19:30-31)
Kuran’dan
önceki tüm inananlar, kendi zamanlarında geçerli olan vahyi öğrenip yaşamlarına
uygulamış ve böylece nefislerini arındırıp, hidayete ererek kurtulmuşlardır.
Kurtuluşa Erenler
ÖRNEK AYET:
Müminler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. (KURAN / 23:1)
İnsanlar;
Kuran’da öğrendikleri ve Allah’ın yapmalarını istediği salat, zekât, oruç,
infak gibi yapmaları gereken şeyleri inanarak yapmalı ve böylece takva (sakınma) sahibi olarak kurtuluşa
ermelidirler.
Sınıfta Kalanlar
ÖRNEK AYET:
Ve onlara, içinde apaçık imtihan olan
ayetlerden verdik.
Gerçekten onlar, mutlaka diyecekler ki.
(Bizim ölümümüz) sadece ilk ölümümüzdür.
Ve biz, neşrolunacak (tekrar diriltilecek) değiliz.
Siz doğru söyleyenler iseniz o halde
babalarımızı getirin. (KURAN / 44:33-36)
Dünya,
insanları acı tecrübelerle hidayete erdiren bir okulun "birinci
sınıfı" gibidir. Sınıfta kalan aynı sınıfı ve aynı dersleri, başka
öğretmen ve öğrencilerle tekrar etmektedir. Sınıfını geçen ise bir üst sınıfa
alınmaktadır.
Yani hemen
ölüm sonrasında hesaba çekildiklerinde Dünya sınavını kaybetmiş olanlar,
Dünya’da tekrar yeni bir bedenle eskisiyle alakaları kalmamak üzere zorlu ve
acı tecrübelerle dolu yeni bir hayata atılacaklardır.
İzin Günü
ÖRNEK AYET:
Onların birine ölüm geldiği zaman: “Rabbim, beni geri döndür.” dedi.
(23:99)
“Böylece terk ettiğim salih amelleri işlerim.” Hayır, muhakkak ki onun
söylediği söz, sadece (boş) bir kelimedir. Ve tekrar diriltilecekleri güne
kadar onların arkasında berzah (engel) vardır. (23:100)
İzin günü sur’a üfürüldüğü zaman artık onların aralarında bir soy bağı
yoktur. Ve (birbirlerine hal hatır) sormazlar. (KURAN / 23:101)
Bu döngü ta
ki sınavı kazanana kadar sürecek olup, Cehennemlik olanlar Cehennemlik
kaldıkları sürece ve eski yaşamlarıyla alakaları kalmamak üzere ebediyen Dünya’da
tekrar tekrar bedenleneceklerdir. Her İzin Günü, yeni bir yaşam ve dolayısıyla
sınav hakkı izninin verildiği gündür.
Cehennem
ÖRNEK AYET:
Fakat inkâr edenlere ise o takdirde Dünya’da ve ahirette
şiddetli azapla azap edeceğim. Ve onların bir yardımcısı yoktur. (KURAN / 3:56)
De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın da suçluların nasıl bir sona uğradıklarını görün." (KURAN / 27:69)
De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın da suçluların nasıl bir sona uğradıklarını görün." (KURAN / 27:69)
Cehennem;
Cenneti hak edecek belli bir takva ve tekâmül seviyesine ermek amacıyla
sınanmak ve tecrübeler edinmek üzere, Dünya hayatına tekrar tekrar ve eskisiyle
bir bağı kalmamış şekilde ama daha zor şartlarda yeni bir beden ve yeni bir
yaşam rolüyle gelmektir.
İnkârda ısrar
edenler hem içinde bulundukları Dünya hayatında hem de ahirette yani sonraki
hayatlarında şiddetli azaba uğrayacaklardır.
Kıyamet
ÖRNEK AYET:
Güneş dürüldüğü zaman…
Ve yıldızlar karardığı zaman…
Ve dağlar yürütüldüğü zaman…
Ve yüklü develer salındığı zaman…
Ve vahşi hayvanlar toplandığı zaman… (KURAN / 81:1-5)
Cehennemin, kâinatın
kıyametinden sonra yaratılacak bir yer olduğu düşünüldüğünden; Dünya'nın ne
kadar zor bir yer olduğu, şu anda onun içinde bulunan ve durumları şimdilik iyi
olan insanlar tarafından iyi anlaşılamamaktadır. Ama er geç, zamanı gelince
onlar da en derininden acıyı hissedecek yani yanacaklardır. Ayetlerdeki
kıyamet sahneleri esasında insanın vefatı sırasında yaşanılan sahnelerdir.
Vefat eden bir insan için artık Güneş yok olmuş, yıldızlar kararmış, malı mülkü
geride kalmıştır. Artık çürümekte olan ölü bedenine vahşi hayvanlar olan
bakteriler, kurtçuklar toplanmaya başlamıştır.
Gir Cehenneme!
ÖRNEK AYET:
Ve fakat fasık olanlar, onların barınağı ateştir. Oradan her
çıkmak istediklerinde oraya iade edilirler. Ve onlara: “Ateşin azabını tadın!
Ki onu yalanlamıştınız.” denir. (KURAN / 32:20)
Cehennem olayının yani Dünya'da tekrar
bedenlenmenin doğru anlaşılacağı an; nefsin vefat ile bedenden sıyrılarak özgür
kaldığı ve hesap gününde tekrar bedene girip, Dünya'da doğmasının ve eskisinden
daha acı tecrübelere katlanmasının gerektiğinin kendisine emredildiği zamandır.
Sembolik Anlatım
ÖRNEK AYET:
Ve hayat veren
ve öldüren, O’dur. Ve gece ve gündüzün ihtilâfı (karşılıklı dönüşümü), O’na
aittir. Hala akıl etmez misiniz? (KURAN / 23:80)
Bu olay Kuran’da
gece ve gündüzün arka arka gelmesi,
Musa'nın kavminin öldürüldükten sonra diriltilmesi, inkârcı kişinin öldürülüp
tekrar diriltilmesi, Ashab-ı Kehf'in tekrar diriltilmesi, ölen yeryüzünün
tekrar diriltilmesi, ölen ağaçların tekrar diriltilmesi gibi hem gerçek hem de
sembolik anlatımlarla işlenmiştir... Çünkü tekrar doğuş da bu konular veya
semboller gibi bir döngüdür.
Gece Ve Gündüz
ÖRNEK AYET:
Geceyi gündüzün
içine sokarsın ve gündüzü gecenin içine sokarsın. Diriyi ölüden çıkarırsın ve ölüyü
diriden çıkarırsın. Ve dilediğin kimseyi hesapsız rızıklandırırsın. (KURAN / 3:27)
Gündüz ve gece, normal anlamlarının haricinde yaşam ve ölümü de temsil etmektedir. Bir gündüz ve gece toplamı bir gün olup, bir yaşam ve ölümü anlatmaktadır. Kuran'daki bazı gün sayımları, bu hesaba göre yapılmalıdır.
Gündüz ve gece, normal anlamlarının haricinde yaşam ve ölümü de temsil etmektedir. Bir gündüz ve gece toplamı bir gün olup, bir yaşam ve ölümü anlatmaktadır. Kuran'daki bazı gün sayımları, bu hesaba göre yapılmalıdır.
1.000 Yıllık Tekamül
ÖRNEK AYET:
Ve azabı senden acele istiyorlar. Ve Allah, asla
vaadinden dönmez. Ve Rabbinin katındaki bir gün, sizin saydığınız bin sene
gibidir. (KURAN / 22:47)
Ve andolsun ki Biz, Nuh’u kavmine gönderdik. Böylece
onların arasında 1000 seneden 50 sene eksik olarak kaldı. Sonra onları tufan
aldı. Ve onlar zalimlerdi. (KURAN / 29:14)
İnsanın tekâmül
süreci bu hesap ile 1.000 yıldır.
Nuh, kavminin arasında 1 hayattan fazla kere bulunmuştur.
Nuh, kavminin arasında 1 hayattan fazla kere bulunmuştur.
50.000 Yıllık Tekâmül
ÖRNEK AYET:
Melekler ve Ruh, ona süresi elli bin yıl olan bir günde
yükselir. (KURAN / 70:4)
Meleklerin
yani madde âlemine etki eden her varlığın ve Ruh ’un yani Melekleri yöneten
bilincin tekâmül süreci ise bu hesap ile 50.000 yıldır.
Dünya Hayatından Çıkış
ÖRNEK AYET:
Her nefs ölümü tadacaktır. Kıyamet Günü ecirleriniz size
eksiksiz olarak verilecektir. Kim Cehennemden uzaklaştırılıp Cennete koyulursa
o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka bir şey
değildir. (KURAN / 3:185)
İnsanlar
arasında sınavı kazananlar yani belli bir takva seviyesine ulaşmış olarak
nefsini arındıranlar, yeniden Dünya’da bedenlenmeyecek ve bir üst boyut Cennet
hayatına alınacaklardır.
Cennet Hayatı
ÖRNEK AYET:
Ve iman edip, ıslah edici
amelde bulunanlar için altlarından nehirler akan Cennetler olduğunu müjdele. Oradaki
meyvelerden ve mahsullerden bir rızıkla her rızıklandırılışlarında “İşte bu
bizim daha önce de rızıklandırıldığımız şeydir.” dediler. Ve ona benzer
verilmiştir. Onlar için orada temiz eşler vardır. Ve onlar orada ebedî kalacak
olanlardır. (KURAN / 2:25)
Her Cennet
hayatının kendine özgü ortamı ve doğası vardır ve Dünya hayatından farklı ama
bazı açılardan benzeridir.
Dünya hayatı,
aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir ama Cennet hayatı ise gerçek
hayattır. Bu açıdan bakıldığında Cennet hayatı, kâinat kitabının muhkem ayeti;
Dünya hayatı ise o hayatın müteşabihi yani benzeridir.
Cehennemde Bir Çok Ölüm
ÖRNEK AYET:
Ve onlara, içinde apaçık imtihan olan ayetlerden verdik.
Gerçekten onlar mutlaka diyecekler ki:
“Bizim ölümümüz sadece ilk ölümümüzdür. Ve biz tekrar
diriltilecek değiliz. Siz doğru söyleyenler iseniz o halde babalarımızı
getirin.” (KURAN / 44:33-36)
Cehennemlik
olanlar Cehennemlik kaldıkları sürece ölümü defalarca tadacaklardır.
İnkârcılar
sadece bir kere öleceklerini ve bir daha diriltilmeyeceklerini savunmakta olup;
bunun kanıtı olarak da babalarının yeniden diriltilmemiş olduğunu iddia etmektedirler.
Çünkü resuller tarafından kendilerine evrenin kıyameti koptuktan sonra değil,
öldükten sonra Dünya üzerinde yeniden diriliş olduğu anlatılmıştır.
Cennette İlk Ölüm
ÖRNEK AYET:
Orada ilk ölümden başka ölüm tatmazlar. Ve böylece onları cehennem
azabından korumuştur. (KURAN / 44:56)
Cennetlik
olanlar ise ilk ölümden başka ölüm tatmayacaklardır. Cennetliklerin
tattığı ilk ölüm, Cehennemden yani Dünya hayatından çıkarken tattıkları son
ölümdür.
İki Deniz
ÖRNEK AYET:
Ve iki denizi serbest bırakan o’dur. biri
lezzetli ve tatlı, diğeri tuzlu ve acı. İkisinin arasına berzah kıldı. (Böylece
onları) engelleyerek (birbirine karışmalarına) mani oldu. (KURAN / 25:53)
O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir. (KURAN / 55:17)
Cennet ve
Cehennem hayatları Kuran'da; biri içimi tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri acı
olan ve aralarında bir engel bulunan ve içerisinde nimetler olan iki denize
benzetilmiştir. Acı olan taraf Dünya hayatıdır.
Kutsal Tuva Vadisi
ÖRNEK AYET:
Rabbi ona kutsal vadi Tuva’da seslenmişti. (KURAN
/ 79:16)
İnsanlığın tekâmül
sürecini içeren bu iki hayat, aynı zamanda kutsal Tuva Vadisi olarak da dile
getirilmiştir.
Allah’ın Dilediği Şey Hariç
ÖRNEK AYET:
Şaki olanlara gelince… Artık onlar ateştedir. Onlar orada çok
zor bir şekilde soluk soluğa nefes alıp verirler.
Onlar, gökler ve yeryüzü durdukça orada ebedi kalanlardır.
Rabbinin dilediği şey hariç… Muhakkak ki senin Rabbin, dilediği şeyi yapandır.
Fakat mutlu olanlar artık Cennettedir. Gökler ve yer durdukça
Rabbinin dilediği şey hariç, onlar orada ebedi kalanlardır. (KURAN /
11:106-108)
Cehennemden
çıkış takva sahibi olmakla; Cennetten çıkış ise elçi olarak görevlendirilmekle
mümkündür. Kuran'da "Allah'ın diledikleri hariç ebediyen orada
kalacaklardır" ifadesiyle anlatılmak istenilen gerçek budur. Takva sahibi
olanlar kurtarılacak, inkârcılar ise diz üstü orada bırakılacaklardır.
12 Gezegen
ÖRNEK AYET:
Yusuf babasına şöyle demişti: “Babacığım gerçekten ben 11
gezegen, Güneş ve Ay gördüm. Onları bana secde eder gördüm.” (KURAN / 12:4)
Hani Musa kavmi için su dilemişti. Biz de “Asanı kayaya vur”
demiştik. Böylece kayadan 12 pınar fışkırmış, her bölük kendi su alacağı pınarı
bilmişti. “Allah’ın rızkından yiyin, için. Yalnız yeryüzünde bozgunculuk
yaparak fesat çıkarmayın.” demiştik. (KURAN / 2:60)
Üzerinde
insan soyu bulunan 12 gezegen yani Şehr bulunmaktadır.
Bu
gezegenler, Kuran’da Yusuf’un rüyasında ona secde eden ve her kardeşi temsil
eden 11 gezegen (kendi bulunduğu gezegen ile beraber 12), Yusuf’un 12 kardeşi,
Musa’nın 12 kavmi, 12 pınar vs. şeklinde temsil edilmiştir.
4 Haram Gezegen
ÖRNEK AYET:
Muhakkak ki Allah’ın Kitabı’nda şehrlerin adedi, Allah’ın
indinde göklerin ve yerin yaratıldığı gün 12’dir. Onlardan dördü haramdır. Bu,
kayyum olan dindir. Artık onların içinde nefislerinize zulmetmeyin. Onların
hepinizle savaştığı gibi müşriklerin hepsiyle savaşın. Ve biliniz ki muhakkak
Allah, takva sahipleri ile beraberdir. (KURAN / 9:36)
“Ay” olarak
anlamlandırılan “Şehr” kelimesinin gerçek anlamı, Ay’ın konaklama noktalarından
kaynaklanmış olan “yerleşim yeridir”.
Yerleşim yeri
olan bu 12 gezegenin 4 tanesi, üzerinde haramlar yani yasak ve kısıtlamalar geçerli
olan Dünya benzeri gezegendir. İnsanların kendi nefisleriyle mücadele
ettiği, müşriklik ile savaşılan gezegenler bunlardır.
Müslümanların İlki
ÖRNEK AYET:
“O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben
Müslümanların ilkiyim.” (KURAN / 6:163)
Dünya, bu
dört gezegenden biri ve tekâmül süreci olarak ilkidir. Dolayısıyla
Müslümanların ilki olmak, Dünya gezegeni üzerinde mümkündür.
Hidayet Rehberleri
ÖRNEK AYET:
Andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin içinde resul beas ettik
(gönderdik/dirilttik). Allah’a kul olsunlar ve tağuttan sakınsınlar diye…
Onlardan bir kısmını Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının üzerine dalalet hak
oldu. Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna
bakın. (KURAN / 16:36)
Bu
gezegenlere ve diğer bütün ümmetlere hidayet rehberi olarak resuller ve
kitaplar indirilmiştir.
Üzerine dalalet hak olanların akıbetinin bakılacağı yer, kainatın kıyametinden sonra yaratılacak bir Cehennem değil; üzerinde Cehennem ortamını barındıran Dünya gezegenidir.
Üzerine dalalet hak olanların akıbetinin bakılacağı yer, kainatın kıyametinden sonra yaratılacak bir Cehennem değil; üzerinde Cehennem ortamını barındıran Dünya gezegenidir.
Tekâmül Basamakları
ÖRNEK
AYET:
Siz
gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz. (KURAN / 84:19)
İnsanlar tekâmülleri boyunca boyuttan boyuta
geçecekler, farklı Dünyalarda
yaşayacaklardır.
Mescid-i Haram
ÖRNEK AYET:
İnkâr edenler ile Allah yolundan ve içinde yerli ve misafir bütün
insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar (azabı hak
etmişlerdir)… Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse Biz ona elem dolu
bir azaptan tattıracağız. (KURAN /
22:25)
Dünya’nın
sıfatı Mescid-i Haram’dır yani yasaklı mescid. Daha açık ifade edilirse
üzerinde yasaklamalar ve kısıtlamalar geçerli olan toplanma ve secde
yeridir.
Gerçek Hac
ÖRNEK AYET:
Sana hilalleri soruyorlar. De ki: “Onlar insanlar ve Hac için
vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arka kapılarından girmeniz değildir. Ama iyi
davranış, takva sahibi insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a
karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz. (KURAN / 2:189)
Sana hayz halinden soruyorlar. De ki: “O bir ezadır. Bu
yüzden hayz zamanında kadınlardan uzak durun ve temizleninceye kadar onlara
yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman ise artık Allah'ın emrettiği yerden onlarla
bir araya gelin. Muhakkak ki Allah, tövbe edenleri sever ve temizlenenleri
sever. (KURAN / 2:222)
Hac; erkeğin
kadını ziyareti sonucu Kâbe’nin temsil ettiği ve İbrahim'in Makamı bulunan
Dünya hayatına, doğal veya suni bir şekilde doğum yoluyla doğmaktır. Erkekler
cinsel birliktelik için kadınların temiz olduğu zamanda onlara yaklaşmalı ve
normal yoldan cinsel ilişkide bulunulmalıdır, hayz zamanlarında evlere arka
kapılarından girilmemeli yani ters ilişkide bulunulmamalıdır.
İbrahim’in Makamı
ÖRNEK AYET:
Hani Biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık.
Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir salat yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e
şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, ibadet edenler, rükû ve secde edenler için
evimi tertemiz tutun.” (KURAN / 2:125)
İbrahim'in
Makamı ya da mertebesi; tamamen Allah'a teslim olmuş bir şekilde tek Tanrıcı,
Allah'tan başka hiç bir şeyden korkulmayan ve insanoğlunun yeryüzünde
ulaşabileceği en üst takva, bilinç ve tekâmül seviyesidir.
Kâbe, Dünya
gezegeninin temsili olup; evin temiz tutulması ise Dünya üzerinde yaşayanlar
(tavaf edenler), hidayet rehberlerine tabi olanlar (rükû edenler), secde
edenler (Allah’a ve kanunlarına teslim olup tasdikleyenler) için küresel
temizliği anlatmaktadır.
Kudüs = Mescid-i Aksa = Şira = Cennet
ÖRNEK AYET:
Heves edilen yıldıza andolsun. (KURAN / 53:1)
Heves edilen yıldıza andolsun. (KURAN / 53:1)
Ve muhakkak ki Şira’nın Rabbi O’dur. (KURAN / 53:49)
12 Gezegenin
diğer 8 tanesi Cennet gezegenlerdir. Bunlara örnek olarak Necm Suresi’nde geçen
Şira Yıldızı verilebilir. Kuran'daki Şira Yıldızı aynı zamanda Mescid-i Aksa
olarak ifade edilmiştir.
Şira Yıldızı'nın günümüz
astronomisindeki adı Sirius'tur ve görünen gökyüzünün en parlak
yıldızıdır.
Cennetül Meva
ÖRNEK AYET:
Onun yanında Meva Cenneti vardır. (KURAN / 53:15)
Siz Lat ve Uzza’yı gördünüz mü?
Ve üçüncüleri olan Menat’ı? (KURAN / 53:19-20)
Hani Biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı
saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar
“Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler. (KURAN / 36:14)
Bu yıldızın
yörüngesinde, üzerinde Cennet hayatı bulunan bir gezegen mevcuttur. Daha önce
oradan Dünya'ya gelen elçiler olması ve insan elçilerle irtibat kurmaları
dolayısıyla Sirius Yıldızı, eski uygarlıklarca kutsal kabul edilmiştir.
Tarık Yıldızı
ÖRNEK AYET:
Semaya ve Tarık’a andolsun.
Ve Tarık’ın ne olduğunu sana bildiren nedir?
Parlak ışığı ile karanlığı delen yıldızdır.
Bütün nefislerin üzerinde mutlaka muhafız
(gözleyici/koruyucu) vardır. (KURAN / 86:1-4)
Öldükten
sonra Cennetliklerin oraya gitmesi nedeniyle Sirius Yıldızı'na aynı zamanda
Tarık yani Yol Yıldızı adı verilmiştir. Bu yıldız sisteminde, bütün
nefisleri gözeten ve koruyan gözcüler vardır.
İsra Yürüyüşü
ÖRNEK AYET:
Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu
bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya
götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla
görendir. (KURAN / 17:1)
Resulün bir
gece vakti Mescid-i Haram'dan çevresi bereketli kılınmış Mescid-i Aksa'ya
yürütülüp, Cennetül Meva'daki büyük ayetlerden bazısını görmesi demek; Dünya
gezegeninden Sirius Yıldızı'nın yörüngesindeki gezegene astral seyahat ziyareti
yapıp oradaki hayata, dâhil olunacak son soy ağacına ve insanlığın tekâmül
düzeyinin son sınırına tanık olması demektir.
Cennet ve Cehennem
ÖRNEK AYET:
(Ona): “Cennete gir!” denildi. “Keşke kavmim bilseydi” dedi.
(KURAN / 36:26)
Onlar, gökler ve yerler
durdukça orada ebedî olarak kalacaklardır. Ancak Rabbinin dilemesi başka…
Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır. (KURAN / 11:107)
Mutlu olanlara gelince,
gökler ve yerler durdukça içinde ebedî kalmak üzere cennettedirler. Ancak
Rabbinin dilemesi başka… Bu, onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak verilmiştir. (KURAN
/ 11:108)
Cennet ve
Cehennem halen mevcut ve faaldir. Gökler ve yeryüzü durduğu sürece yani kâinatın
kıyametine kadar da faal olacaklardır.
Saat
ÖRNEK AYET:
Sana kıyametin ne zaman kopacağını
soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak
O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O, size
ancak ansızın gelecektir.” Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana
soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu
bilmiyorlar.” (KURAN / 7:187)
Allah'ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara ansızın o saat gelip çatınca bütün günahlarını sırtlarına yüklenerek "Hayatta yaptığımız kusurlardan ötürü vay halimize!" diyecekler. Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür. (KURAN / 6:31)
Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi yalnızca Allah katındadır. O yağmuru indirir, rahimlerdekini bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır. (KURAN / 31:34)
Allah'ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara ansızın o saat gelip çatınca bütün günahlarını sırtlarına yüklenerek "Hayatta yaptığımız kusurlardan ötürü vay halimize!" diyecekler. Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür. (KURAN / 6:31)
Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi yalnızca Allah katındadır. O yağmuru indirir, rahimlerdekini bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır. (KURAN / 31:34)
Kuran'daki
kıyamet sahneleri, kâinatın yok olması ve yeni bir kâinatın yaratılmasını değil;
birinci sur'a üflenilmesi ile başlayan insanın ölümüyle kâinatın onun için yok
olmasını ve ikinci sur'a üflenilmesi ile başlayan tekrar diriliş
bedenlenmesiyle onun için kainatın yeniden yaratılmış olmasını anlatmaktadır.
Kuran'daki kıyamet sahneleri, kainatın kıyameti gibi görünse de aslında insanın vefatı ile kıyameti yaşamasını ve boyut değiştirmesini resmeden anın anlatımıdır.
Kuran'daki kıyamet sahneleri, kainatın kıyameti gibi görünse de aslında insanın vefatı ile kıyameti yaşamasını ve boyut değiştirmesini resmeden anın anlatımıdır.
Hesap Zamanı
ÖRNEK AYET:
Kıyamet günü için adalet
terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek.
(Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa onu getirip ortaya koyacağız.
Hesap görücü olarak Biz yeteriz. (KURAN / 21:47)
Her vefat
sonrası insan hemen hesaba çekilmekte ve yeni bir diriliş ve yaratılışla
birlikte Cehennemlikler Cehenneme, Cennetlikler Cennete gönderilmektedir.
Kuran'a;
ikinci dirilişin evrenin kıyametinden sonra olmadığına dair Musa Kavmi'nin
öldürülüp diriltilmesi, Ashab-ı Kehf'in diriltilmesi, kâfir kişinin ölümünden
sonra diriltilmesi gibi örnekler koyulmuştur. Bu dirilişler hep Dünya
üzerinde olmuştur.
Gizem Arkeolojisi
ÖRNEK AYET:
De ki: “Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.” (KURAN / 27:69)
Allah, Kâbe'yi, o Beytu'l-Harâm'ı bütün insanlık için bir sembol kıldı ve Kutsal Şehr’i ve boyunlarında takı olan kurbanlıklar, Allah'ın göklerde ve yerde olan her şeyden haberdar olduğunu ve Allah'ın her şeyin tam bilgisine sahip bulunduğunu size anlatmayı amaçlar. (KURAN / 5:97)
“Bu böyledir. Her kim Allah’ın sembollerine saygı gösterirse kalbinde sakınma duygusu/Allah bilinci var demektir.” (KURAN / 22:32)
Örneğin Mısır’daki 3 büyük piramit olan Keops, Kefren ve Mikerinos; Orion Takım Yıldızı’ndaki Alnilam, Alnitak ve Mintaka yıldızlarının diziliminde yapılmış olup, Orion Takım Yıldızı’nı resmetmektedir.
Aynı şekilde İnka ve Maya Piramitleri, Çin Piramitleri, Sümer Zigguratları, Ankhor Piramitleri, Somali Piramitleri, Bosna Piramitleri vs. yapılar ile Dünya’nın birçok yerinde gökyüzündeki takımyıldızlar resmedilmiştir.
Yeryüzüne
resmedilmiş olan bu takımyıldız haritasına göre Kudüs’teki Süleyman Tapınağı,
Şira yani Sirius Yıldızı’nı temsil etmektedir.
Sirius Yıldızı; Mısır öğretilerinde İsis, Yahudi öğretilerinde Davud Yıldızı veya Siyon Yıldızı olarak geçmektedir.
Kabe = Mescid-i Haram = Dünya = Cehennem
ÖRNEK AYET:
Şüphesiz, insanlar için
kurulan ilk ibadet evi, elbette Mekke’de, âlemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak
kurulan Kâbe’dir. (KURAN / 3:96)
Bu güvenli beldeye andolsun ki…
Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde
yarattık.
Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.
(KURAN / 95:3-5)
Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir.
Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha
hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız? (KURAN / 6:32)
Topuk ve taban anlamlarına gelen Kâbe binası, üzerinde
insanlığın yaşaması nedeniyle Beytullah yani Allah'ın Evi adıyla; geçici bir
oyalanma ve aldanış olan aşağıların aşağısı Dünya gezegenini temsil etmektedir.
Kâbe etrafında yapılan tavaf, insanlığın Dünya üzerindeki tekrar doğuşlarını ve
yaşamını resmetmektedir.
Dolayısıyla İsrailoğulları'na vaadedilen Cennet toprakları, geçici bir
oyalanma yeri olan Dünya üzerinde değil; öncelikle gökyüzünün en parlak yıldızı
olan Sirius'un yörüngesindeki gezegendir.
Tevrat'ta İsrailoğullarına vaadedildiği iddia edilen Dünya üzerindeki topraklar sadece gökyüzündeki Cennetin sembolü olup, bu topraklar için dökülen kanlar anlamsız ve Dünya'yı daha da Cehenneme çeviren kanlı olaylardır.
Tevrat'ta İsrailoğullarına vaadedildiği iddia edilen Dünya üzerindeki topraklar sadece gökyüzündeki Cennetin sembolü olup, bu topraklar için dökülen kanlar anlamsız ve Dünya'yı daha da Cehenneme çeviren kanlı olaylardır.
Peygamberlere kavimleriyle yaşatılan olaylar, Dünya üzerinde yaşanmış
olmalarının yanı sıra; asıl olarak insanlığın evrendeki hayat hikâyesini de
anlatmaya yönelik olarak kutsal kitaplarda anlatılmış ama insanlık tarafından
gereği gibi anlaşılamamıştır.
İnka
Mısır
Mısır
Türkiye
Güney Amerika
Baltık Denizi
Nepal
Avrupa
Rusya
Hindistan
Çeşitli
Gözcülere ait izler hem kutsal kitaplarda hem de arkeolojik yapı ve
belgelerde pek çok bulunabilir.
Kainat, üzerinde hayat bulunan milyarlarca gezegen ile doludur.
NOT: Bu bilgilerin, din adamlarının yorumlayıp uydurduğu dini hayat ile bir
ilgisi yoktur. Ayrıca bu yazı Darwin'in Evrim Teorisi'ni desteklemez.
EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.
Bülent DİLAVER
_iNsaNOĞLU_
_iNsaNOĞLU_