26 Şubat 2016 Cuma

KURAN’DA İNSANLIĞIN BİLİMKURGU TARİHİ (AYETLİ)

Evrende İnsanımsılar

ÖRNEK AYET:

Göklerde ve yeryüzünde olan kimseler ve Güneş ve Ay ve yıldızlar ve dağlar ve ağaçlar ve hayvanlar ve insanlardan çoğu; görmüyor musun ki Allah’a secde ediyorlar. Çoğunun üzerine azap hak oldu ve Allah kimi zayıf düşürürse artık ona ikram eden yoktur. Muhakkak ki Allah, dilediğini yapar. (KURAN/ 22:18)   

Âdem yaratılmadan önce yeryüzünde ve başka gezegenlerde Âdem benzeri akıllı varlıklar yaratılmıştır. Kuran’da, göklerde olan akıllı varlıklardan “Göklerdeki Kimseler” olarak bahsedilmiştir.

Kan Dökücü Birisi
  


ÖRNEK AYET:

Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz seni hamd ile tespih ve takdis ediyoruz.” dediler. (Allah): “Muhakkak ki Ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” dedi.  (KURAN / 2:30)

Kendilerine öğretilenden başka birşey bilmeyen Melekler, Âdem’in kan dökücü bir varlık olacağını; daha önce yaratılmış olan evrendeki örneklerine tanık oldukları için bilmişlerdir.

İnsan Anılır Bir Şey Değilken
  


ÖRNEK AYET:

İnsan anılır bir şey değilken üzerinden uzunca bir zaman geçti. (KURAN / 76:1)

İnsan, insan olana kadar çok uzun zamanlar geçmiştir.

Genetik Müdahale


ÖRNEK AYET:

Andolsun Biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.
Can’ı da daha önce dumansız ateşten yaratmıştık.
Rabbin meleklere şöyle demişti: “Ben mutlaka kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım.”
Onu düzenleyip, içine ruhumdan üflediğim zaman hemen secde edin.” (KURAN / 15:26-29)  

Âdem, Dünya üzerinde daha önce yaratılmış insan benzeri varlıklara genetik olarak yapılan bir dış müdahale ile yaratılmıştır. Bu genetik müdahale ayetlerde “ruhumdan üflediğim zaman” şeklinde ifade edilmiştir.

Cennete Yerleştirilme


ÖRNEK AYET:

Ve ey Âdem! Sen ve zevcen Cennette yerleşin sonra da dilediğiniz yiyin. Ve bu ağaca yaklaşmayın. O zaman zalimlerden olursunuz. (KURAN / 7:19)


Âdem, eşiyle birlikte Cennete yerleştirilmiştir ve özellikle bir ağaçtan yemeleri kendilerine yasaklanmıştır.

Kuran’daki “Biz”



ÖRNEK AYET:

Ve Bizden kimse yoktur ki onun bilinen bir makamı olmasın.
Ve muhakkak ki Biz, mutlaka saf saf dizilenleriz. (KURAN / 37:164-165)

Bu dış müdahaleyi yapanlar, insanlık âlemini en başından günümüze kadar takip eden ve gerektiğinde müdahaleler yapan gözcülerdir. Ve Kuran’da “Biz” olarak kendilerini ifade eden, Allah tarafından görevlendirilmiş varlıklardır.
Gözcüler
 



ÖRNEK AYET:

İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor? (KURAN / 75:36)

İnsanlık âlemi, gözcüler tarafından sürekli gözlenmektedir.  
Gözlem Merkezleri
                            Mars (Cydonia Piramitleri)      
                                                
                                   Ay (Bina kalıntısı)

Bu gözcülerin hem Güneş Sistemi’ndeki bazı gezegen ve uydularda hem de Dünya kabuğu üzerinde ve kabuğu altında, bazıları terk edilmiş çok sayıda gözlem merkezleri bulunmaktadır. 
İçi Boş Dünya

                                            Kuzey Kutbu’ndaki delik (uydu görüntüsü)                                                                  
                                                    Kuzey Kutbu’ndaki delik (uydu görüntüsü)
Dünya'nın içi boş olup, kendine özgü hayatlar barındırmaktadır.  
İç Dünya Medeniyetleri

           
                                                      Merkezi Güneş Sistemi                                                                             
                                                  Agartha ve Shamballah


Dünya'nın merkezinde; merkezi bir Güneş bulunmakta olup, yerkabuğunun altındaki derinliklerde, yeryüzündeki bazı noktalardan ulaşılabilen bir uygarlık ve hayat vardır. 

Uzay Üssü Ay

       
          




ÖRNEK AYET:

Ve Ay, kurumuş hurma salkımı dalı gibi bir şekil haline dönünceye kadar ona menziller takdir ettik. (KURAN / 36:39)

Ay, Dünya yörüngesine gözcüler tarafından yerleştirilmiş ve Güneş Sistemi'nden daha yaşlı yapay bir uydu üstür. 
  
Gözcülerin Bazı Müdahaleleri

     
                                         Dinozorların imhası olayı,                                        
                                         Âdem’in yaratılışı olayı,

       
                                        Zülkarneyn Seddi olayı,                                               
                                              Nuh Tufanı olayı, 


        Lut Kavmi'nin helakı olayı,      

                                 Musa Kavmi'nin Mısır'dan çıkış olayı, 

                 
                                       Meryem'den İsa Mesih doğması olayı,                                   
                                             Fil Vakası olayı'dır.
Yasak Ağaç




ÖRNEK AYET:

Böylece Şeytan ona vesvese verdi. Dedi ki: “Ey Âdem! Sana, ebedilik ağacına ve sona ermeyecek bir saltanata dalalet edeyim mi (ulaşmanı sağlayayım mı)?” (KURAN / 20:120)

Yasak ağaçtan yeme yasağı yani üreme ve bir soy ağacı oluşturma yasağı olmasına rağmen Şeytan, ölümsüz olma ümidiyle Âdem ile eşini aldatmış ve onları yasak ağaçtan yemeye yönlendirmiştir. 

İlk Kıyafet Cennet Yaprakları




ÖRNEK AYET:

Bunun üzerine ikisi de ondan yediler. O zaman ikisinin de edep yerleri kendilerine açıldı. Cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar. Ve Âdem, Rabbine asi oldu, böylece azdı. (KURAN / 20:121)

Bunun üzerine cinsel bölgeleri öğrenmiş ve ilk cinsel deneyimi tatmışlardır. Böylece ayıp yerleri kendilerine görünmüş olarak Cennetten çıkarılmış ve ayıp yerlerini örtmeye başlamışlardır. 
  
Çıplaklık




ÖRNEK AYET:

Bunun üzerine dedik: “Ey Âdem! Muhakkak ki bu, senin için ve zevcen için düşmandır. Sonra sakının sizin ikinizi Cennet’ten çıkarmasın. O zaman şaki olursunuz.”
“Muhakkak ki senin için orada acıkmak ve çıplak kalmak yoktur.”
“Ve muhakkak ki sen, orada susamazsın ve yanmazsın.”  (KURAN / 20:117-119)

Âdem ve eşi Cennette çıplaktırlar ve üzerlerini de herhangi bir şeyle örtme gereği duymuyorlardır. Çünkü cinsellik konusunda herhangi bir bilgi birikimine sahip değillerdir ve bu konuda bilinç düzeyleri hayvanlar gibi olmalıdır.

Dünya Hayatı



ÖRNEK AYET:

Bunun üzerine ikisi de ondan yediler. O zaman ikisinin de edep yerleri kendilerine açıldı. Cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar. Ve Âdem, Rabbine asi oldu, böylece azdı.
Sonra Rabbi, onu seçti. Böylece onun tövbesini kabul etti ve onu hidayete erdirdi.
(Allah) dedi: “İkiniz oradan inin! Hepiniz birbirinize düşman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetime tabi olursa artık o, dalalette kalmaz ve şaki olmaz.” (KURAN / 20:121-123)

Âdem ve eşinin yasak ağaçtan yemeleri sebebiyle bilinç değişimine uğramaları sonucunda, ayıp yerlerini örtme gereği duymuşlardır. Böylece Cennetten çıkarılmışlar ve bedenleri içinde bulunan nefs sahibi Can’ın da Dünya sınavı başlamıştır. 

İnsanoğlu Dünya hayatında birbirine düşmanlar olarak bulunacaktır. Yani Meleklerin kan dökücü olarak tahmin ettiği öngörü gerçekleşmiş olacaktır. 

Bundan sonra Allah insanlara hidayet rehberleri gönderecek, kim Allah'ın hidayetine tabi olursa kurtulacaktır.

Dünya Cehennemi
  


ÖRNEK AYET:

“Ve kim Benim zikrimden yüz çevirirse o takdirde mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu kör olarak haşredeceğiz.” (KURAN / 20:124)

Âdem ve eşi Cennetten çıkarılmakla içerisinde sembolik olarak yanma olmayan Cennet ortamını kaybederek; içerisinde sembolik olarak yanma olan Cehennem ortamına girmiş ve böylece Dünya hayatına atılmışlardır. Cehennemden çıkışın tek yolu vardır: Hidayet rehberlerine tabi olmak…

Yalnızca Allah’tan İstenen Yardım

 
ÖRNEK AYET:

Sabır ve salat ile Allah’a sığınıp yardım isteyin. Rablerine kavuşacaklarını ve O’na döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına salat elbette ağır gelir. (KURAN / 2:45)

Bundan böyle sabır ve salat ile Allah'tan yardım isteyecek ve Allah’ın gönderdiği hidayet rehberlerine uyarak doğru yoldan sapmadan takva sahibi olup, Cehennemden kurtulmaları gerekecektir. 

 Hayat ve Ölüm Döngüsü




ÖRNEK AYET:

Muhakkak ki ayetlerimizi inkâr eden kimseleri yakında ateşe atacağız. Onların derilerinin her yanışında, azabı tatmaları için onları başka deriler ile değiştireceğiz. Muhakkak ki Allah Azizdir, Hâkimdir. (KURAN / 4:56)

Şeytan'a uyanlar ebediyen Cehennemde tekrar tekrar bedenlenerek doğmak üzere kalacaklardır. Bu olay Kuran'da, Cehennemdekilerin derileri yandıkça yenileriyle değiştirilmesi olarak sembolize edilmiştir. 

Âdem’in Tövbesi



ÖRNEK AYET:

Fakat Şeytan, ikisinin ayağını oradan kaydırdı. Böylece ikisini de içinde oldukları şeyden çıkardı. Ve: “Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için bir zamana kadar yeryüzünde oturma ve faydalanma vardır.” dedik.
Sonra Âdem, Rabbinden kelimeleri telakki etti. Bunun üzerine, onun tövbesini kabul buyurdu. Muhakkak ki O, Tevvabtır, Rahimdir. (KURAN / 2:36-37)

Âdem Rabbinden aldığı bazı kelimeleri öğrenmiş, tövbe etmiş ve tövbesi kabul edilerek Cehennemden çıkarılmıştır.

Birçok Ölüm



ÖRNEK AYET: 

Şüphesiz kim Rabbine günahkar olarak varırsa kesinlikle ona Cehennem vardır. Orada ne ölür ne de yaşar. (KURAN / 20:74) 

Şeytan'ın aldatması, Âdem ve eşinin Cennetten çıkarılmalarına sebep olduğu gibi; ölümsüzlük yerine, Dünya'da yeni bedenlere girerek defalarca ölümü tatmalarını yani Cehennemi beraberinde getirmiştir. 

Şeytan'ın bahsettiği şey gerçekte içinde birçok ölüm bulunan ebedi bir ölümsüzlük olayıdır. Cehennemdekiler bu ortamda sürekli ölürler ve sürekli dirilirler. Yani ne ölü kalabilirler ne de diri kalabilirler. 

Cehennemden Çıkış



ÖRNEK AYET:

Rabbine andolsun ki sonra da onları ve Şeytanları mutlaka hasredeceğiz. Sonra onları Cehennemin etrafında diz üstü çökmüş olarak hazır kılacağız.
Sonra bütün gruplardan onların hangisi Rahman’a karşı daha çok asi olduysa onları mutlaka ayıracağız.
Sonra ona maruz kalmayı en çok hak edenleri elbette en iyi Biz biliriz.
Ve sizden biriniz bile hariç olmamak üzere hepiniz mutlaka ona varacaksınız. Senin Rabbinin üzerine kesinleşmiş bir hükümdür.
Sonra takva sahiplerini kurtaracağız. Ve zalimleri diz üstü çökmüş olarak bırakacağız. (KURAN / 68-72)

Sürekli bir bedene girip Dünya hayatının acı tecrübelerine katlanmak ve ölüm ile yüzleşmek Cehennemin ta kendisidir. Hesap Günü insanlar ve Şeytanlar haşredildiğinde Cennetlikler ile asi olanlar ayrılacak, asi olanlar tekrar Cehenneme sokulacak ve belli bir takva düzeyine gelirlerse bir sonraki Hesap Günü’nde kurtarılacaklardır.

Allah’ın Doğru Yolu


                                                        Musa (Eski Ahit)                                               

İsa (Yeni Ahit)

ÖRNEK AYET:

Şüphesiz Biz, seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki aralarında bir uyarıcı gelip, geçmiş olmasın. (KURAN / 35:24)

Allah tarafından, kâinat elçileri aracılığıyla insanlar arasından birçok resul seçilmiş ve kutsal kitaplar indirilmiştir… 

Allah’ın resulleri aracılığıyla ilettiği mesajların, ruhban din adamları tarafından bozulması sonucu her defasında yenisi gönderilmiştir… 

Muhammed (Son Ahit)



ÖRNEK AYET:

Muhammed sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir ama Allah’ın resulü ve nebilerin hatemidir. (KURAN / 33:40)

O sana Kitabı hak ve kendisinden öncekilerin sadık kalanlarını tasdikleyici olarak indirdi. O daha önce Tevrat’ı ve İncil’i indirmişti. (KURAN / 3:3)

En son, âlemlere rahmet olarak gönderilen Muhammed aracılıyla öncekilerin asıllarına sadık kalanlarını tasdikleyen Kuran indirilmiştir… 

İkişerli Kitap

ÖRNEK AYET:

Allah sözün en güzelini birbirine benzer, ikişerli bir kitap halinde indirdi. Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir, sonra derileri ve kalpleri Allah’ın zikrine yumuşar. İşte bu, Allah’ın rehberidir. Dilediğini bununla doğru yola iletir ama Allah kimi sapkınlığında bırakırsa ona yol gösteren olmaz. (KURAN / 39:23)

Kâinatın benzerlik sistemine göre yaratılmış olması gibi; insanlığın rehberi olan Kuran da benzer şekilde ikişerli sistemle yazılmış, değişik zamanlara hitap etmek üzere tasarlanmış bir kitaptır.  

Kuran’ın Anlatım Sistemleri



ÖRNEK AYET:

O, sana Kitabı indirendir. Onun bazı ayetleri muhkemdir, onlar Kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih ayetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır” derler. Ancak akıl sahipleri düşünüp anlar. (KURAN / 3:7)

Zaman içerisinde oluşabilecek anlam kaymalarına önlem olmak üzere; muhkem-müteşabih ayetler, eş ve benzer kelimeler, dört açıdan anlatım, sayısal kelime belirteçleri, teyitleştirme gibi ayet açıklama metotlarını barındırmaktadır. Aynı zamanda matematiksel koruma sistemlerini de içermektedir.   

Bunun haricinde Kainat Kitabı da ikişerli yani benzerlik sistemine göre yaratılmış bir yapıdır. Kainat Kitabı'nın oluşumları ve yasaları da birer ayettir. Aynı zamanda Cennet ve Cehennem hayatları da birer ayettir. 

Cehennem hayatını bünyesinde barındıran Dünya hayatı, geçici bir oyalanma ve aldanış olup; gerçek olan Cennet hayatının müteşabihi yani benzeridir. Kalplerinde eğrilik olanlar, gerçek hayatın sadece bir benzeri olan Dünya hayatının malının, mülkünün ve geçici nimetlerinin peşinden koşanlardır.

Cehennemin Zincirleri


        



ÖRNEK AYET:

Şüphesiz Biz kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık. (KURAN / 76:4)


Nefs sahibi her Can’ın Dünya hayatında bir bedene ve dolayısıyla geçim derdine hapsolması olayı, Cehennemdeki zincirlere ve demir halkalara yani esarete; ölüm dâhil acı olaylarla yüzleşmesi ise alevli ateşe benzetilmiştir. 
  
Kaynar Su Ve İrin


ÖRNEK AYET:

Onlar, Cehennem ateşiyle kaynar su arasında dolaşır dururlar. (KURAN / 55:44)

Hüsranın ardında da Cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir. (KURAN / 14:16)

Dünya hayatının zor ve acı tecrübelerle dolu şartlarından olan işini kaybetme, eşini kaybetme, ebeveynini kaybetme, çocuklarını kaybetme, malını kaybetme, hayatını kaybetme sınavları; kaynar sulardan içmeye, irin içmeye, ateşte yanmaya benzetilerek Kuran'da sembolize edilmiştir.

Mal Ve Can Kaybı Sınavı


          



ÖRNEK AYET:

Andolsun mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah’a ortak koşanlardan üzücü birçok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız bilin ki bunlar azmi gerektiren işlerdendir. (KURAN / 3:186)

İçerisinde nefs sahibi bir Can taşıyan her insan Dünya hayatına atılmakta ve Dünyanın acı tecrübeleriyle, mal ve Can kaybıyla sınanmakta ve böylece Cennete girebileceği belli bir seviyeye kadar takva sahibi olması sağlanmaktadır.

Bunun yöntemi ise ömür boyu salat ve zekâttan geçmektedir. Yani kısacası vahyi öğrenmek ve uygulayarak nefsi arındırmak gereklidir.

Salat’ın İkamesi


ÖRNEK AYET:

Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salatı ikame et. Muhakkak ki salat, fuhuştan ve kötülükten alıkoyar. Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir. (KURAN / 29:4)


Salat’ın İkamesi; Allah’ın vahyinin düzenli olarak her gün sabah ve akşam vakitlerinde anlaşılmak ve yaşanmak üzere okunup öğrenilmesi, Cuma (Toplanma) gününde diğer inananlarla birlikte ayetlerin müşavere edilmesi ve güncel problemlere çözümler üretilmesidir.
  
Zekat’ın Verilmesi



ÖRNEK AYET:

Ve salatı ikame edin ve zekâtı verin ve nefisleriniz için hayır olarak ne takdim ettiniz ise onu Allah’ın indinde bulursunuz. Muhakkak ki Allah, amellerinizi en iyi görendir. (KURAN / 2:110)


Zekât; vahiy öğretisinden öğrenilenlerin yaşama uygulanarak malın, mülkün ve gerekirse hayatın Allah yolunda harcanarak nefsin arındırılmasıdır.


Önceki Müminler


ÖRNEK AYET:

Şöyle dedi: “Muhakkak ki ben Allah’ın kuluyum. Bana Kitap verdi ve beni Nebi kıldı.”
Ve beni nerede bulunursam bulunayım mübarek kıldı. Ve hayatta kaldığım sürece salatı ve zekâtı bana vasiyet etti.” (KURAN / 19:30-31)

Kuran’dan önceki tüm inananlar, kendi zamanlarında geçerli olan vahyi öğrenip yaşamlarına uygulamış ve böylece nefislerini arındırıp, hidayete ererek kurtulmuşlardır.  


Kurtuluşa Erenler


ÖRNEK AYET:

Müminler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. (KURAN / 23:1)

İnsanlar; Kuran’da öğrendikleri ve Allah’ın yapmalarını istediği salat, zekât, oruç, infak gibi yapmaları gereken şeyleri inanarak yapmalı ve böylece takva (sakınma) sahibi olarak kurtuluşa ermelidirler. 

Sınıfta Kalanlar


ÖRNEK AYET:

Ve onlara, içinde apaçık imtihan olan ayetlerden verdik.
Gerçekten onlar, mutlaka diyecekler ki.
(Bizim ölümümüz) sadece ilk ölümümüzdür. Ve biz, neşrolunacak (tekrar diriltilecek) değiliz.
Siz doğru söyleyenler iseniz o halde babalarımızı getirin. (KURAN / 44:33-36)

Dünya, insanları acı tecrübelerle hidayete erdiren bir okulun "birinci sınıfı" gibidir. Sınıfta kalan aynı sınıfı ve aynı dersleri, başka öğretmen ve öğrencilerle tekrar etmektedir. Sınıfını geçen ise bir üst sınıfa alınmaktadır.

Yani hemen ölüm sonrasında hesaba çekildiklerinde Dünya sınavını kaybetmiş olanlar, Dünya’da tekrar yeni bir bedenle eskisiyle alakaları kalmamak üzere zorlu ve acı tecrübelerle dolu yeni bir hayata atılacaklardır.  

İzin Günü


ÖRNEK AYET:

Onların birine ölüm geldiği zaman: “Rabbim, beni geri döndür.” dedi. (23:99)
“Böylece terk ettiğim salih amelleri işlerim.” Hayır, muhakkak ki onun söylediği söz, sadece (boş) bir kelimedir. Ve tekrar diriltilecekleri güne kadar onların arkasında berzah (engel) vardır. (23:100)
İzin günü sur’a üfürüldüğü zaman artık onların aralarında bir soy bağı yoktur. Ve (birbirlerine hal hatır) sormazlar. (KURAN / 23:101)

Bu döngü ta ki sınavı kazanana kadar sürecek olup, Cehennemlik olanlar Cehennemlik kaldıkları sürece ve eski yaşamlarıyla alakaları kalmamak üzere ebediyen Dünya’da tekrar tekrar bedenleneceklerdir. Her İzin Günü, yeni bir yaşam ve dolayısıyla sınav hakkı izninin verildiği gündür.

Cehennem



ÖRNEK AYET:

Fakat inkâr edenlere ise o takdirde Dünya’da ve ahirette şiddetli azapla azap edeceğim. Ve onların bir yardımcısı yoktur. (KURAN / 3:56)

De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın da suçluların nasıl bir sona uğradıklarını görün." (KURAN / 27:69)

Cehennem; Cenneti hak edecek belli bir takva ve tekâmül seviyesine ermek amacıyla sınanmak ve tecrübeler edinmek üzere, Dünya hayatına tekrar tekrar ve eskisiyle bir bağı kalmamış şekilde ama daha zor şartlarda yeni bir beden ve yeni bir yaşam rolüyle gelmektir. 

İnkârda ısrar edenler hem içinde bulundukları Dünya hayatında hem de ahirette yani sonraki hayatlarında şiddetli azaba uğrayacaklardır.
  
Kıyamet


ÖRNEK AYET:

Güneş dürüldüğü zaman…
Ve yıldızlar karardığı zaman…
Ve dağlar yürütüldüğü zaman…
Ve yüklü develer salındığı zaman…
Ve vahşi hayvanlar toplandığı zaman… (KURAN / 81:1-5)

Cehennemin, kâinatın kıyametinden sonra yaratılacak bir yer olduğu düşünüldüğünden; Dünya'nın ne kadar zor bir yer olduğu, şu anda onun içinde bulunan ve durumları şimdilik iyi olan insanlar tarafından iyi anlaşılamamaktadır. Ama er geç, zamanı gelince onlar da en derininden acıyı hissedecek yani yanacaklardır. Ayetlerdeki kıyamet sahneleri esasında insanın vefatı sırasında yaşanılan sahnelerdir. Vefat eden bir insan için artık Güneş yok olmuş, yıldızlar kararmış, malı mülkü geride kalmıştır. Artık çürümekte olan ölü bedenine vahşi hayvanlar olan bakteriler, kurtçuklar toplanmaya başlamıştır.

Gir Cehenneme!


ÖRNEK AYET:

Ve fakat fasık olanlar, onların barınağı ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde oraya iade edilirler. Ve onlara: “Ateşin azabını tadın! Ki onu yalanlamıştınız.” denir. (KURAN / 32:20)

Cehennem olayının yani Dünya'da tekrar bedenlenmenin doğru anlaşılacağı an; nefsin vefat ile bedenden sıyrılarak özgür kaldığı ve hesap gününde tekrar bedene girip, Dünya'da doğmasının ve eskisinden daha acı tecrübelere katlanmasının gerektiğinin kendisine emredildiği zamandır.    
Sembolik Anlatım
 

ÖRNEK AYET:

Ve hayat veren ve öldüren, O’dur. Ve gece ve gündüzün ihtilâfı (karşılıklı dönüşümü), O’na aittir. Hala akıl etmez misiniz? (KURAN / 23:80)

Bu olay Kuran’da gece ve gündüzün arka arka gelmesi, Musa'nın kavminin öldürüldükten sonra diriltilmesi, inkârcı kişinin öldürülüp tekrar diriltilmesi, Ashab-ı Kehf'in tekrar diriltilmesi, ölen yeryüzünün tekrar diriltilmesi, ölen ağaçların tekrar diriltilmesi gibi hem gerçek hem de sembolik anlatımlarla işlenmiştir... Çünkü tekrar doğuş da bu konular veya semboller gibi bir döngüdür.

Gece Ve Gündüz


ÖRNEK AYET:

Geceyi gündüzün içine sokarsın ve gündüzü gecenin içine sokarsın. Diriyi ölüden çıkarırsın ve ölüyü diriden çıkarırsın. Ve dilediğin kimseyi hesapsız rızıklandırırsın. (KURAN / 3:27)

Gündüz ve gece, normal anlamlarının haricinde yaşam ve ölümü de temsil etmektedir. Bir gündüz ve gece toplamı bir gün olup, bir yaşam ve ölümü anlatmaktadır. Kuran'daki bazı gün sayımları, bu hesaba göre yapılmalıdır. 

1.000 Yıllık Tekamül



ÖRNEK AYET:

Ve azabı senden acele istiyorlar. Ve Allah, asla vaadinden dönmez. Ve Rabbinin katındaki bir gün, sizin saydığınız bin sene gibidir. (KURAN / 22:47)

Ve andolsun ki Biz, Nuh’u kavmine gönderdik. Böylece onların arasında 1000 seneden 50 sene eksik olarak kaldı. Sonra onları tufan aldı. Ve onlar zalimlerdi. (KURAN / 29:14)

İnsanın tekâmül süreci bu hesap ile 1.000 yıldır. 

Nuh, kavminin arasında 1 hayattan fazla kere bulunmuştur. 

50.000 Yıllık Tekâmül



ÖRNEK AYET:

Melekler ve Ruh, ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir. (KURAN / 70:4)  

Meleklerin yani madde âlemine etki eden her varlığın ve Ruh ’un yani Melekleri yöneten bilincin tekâmül süreci ise bu hesap ile 50.000 yıldır.     

Dünya Hayatından Çıkış


ÖRNEK AYET:

Her nefs ölümü tadacaktır. Kıyamet Günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim Cehennemden uzaklaştırılıp Cennete koyulursa o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka bir şey değildir. (KURAN / 3:185)

İnsanlar arasında sınavı kazananlar yani belli bir takva seviyesine ulaşmış olarak nefsini arındıranlar, yeniden Dünya’da bedenlenmeyecek ve bir üst boyut Cennet hayatına alınacaklardır. 
  
Cennet Hayatı



ÖRNEK AYET:

Ve iman edip, ıslah edici amelde bulunanlar için altlarından nehirler akan Cennetler olduğunu müjdele. Oradaki meyvelerden ve mahsullerden bir rızıkla her rızıklandırılışlarında “İşte bu bizim daha önce de rızıklandırıldığımız şeydir.” dediler. Ve ona benzer verilmiştir. Onlar için orada temiz eşler vardır. Ve onlar orada ebedî kalacak olanlardır. (KURAN / 2:25)

Her Cennet hayatının kendine özgü ortamı ve doğası vardır ve Dünya hayatından farklı ama bazı açılardan benzeridir. 

Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir ama Cennet hayatı ise gerçek hayattır. Bu açıdan bakıldığında Cennet hayatı, kâinat kitabının muhkem ayeti; Dünya hayatı ise o hayatın müteşabihi yani benzeridir. 

Cehennemde Bir Çok Ölüm



ÖRNEK AYET:

Ve onlara, içinde apaçık imtihan olan ayetlerden verdik.
Gerçekten onlar mutlaka diyecekler ki:
“Bizim ölümümüz sadece ilk ölümümüzdür. Ve biz tekrar diriltilecek değiliz. Siz doğru söyleyenler iseniz o halde babalarımızı getirin.” (KURAN / 44:33-36)

Cehennemlik olanlar Cehennemlik kaldıkları sürece ölümü defalarca tadacaklardır.

İnkârcılar sadece bir kere öleceklerini ve bir daha diriltilmeyeceklerini savunmakta olup; bunun kanıtı olarak da babalarının yeniden diriltilmemiş olduğunu iddia etmektedirler. Çünkü resuller tarafından kendilerine evrenin kıyameti koptuktan sonra değil, öldükten sonra Dünya üzerinde yeniden diriliş olduğu anlatılmıştır.

Cennette İlk Ölüm



ÖRNEK AYET:

Orada ilk ölümden başka ölüm tatmazlar. Ve böylece onları cehennem azabından korumuştur. (KURAN / 44:56)

Cennetlik olanlar ise ilk ölümden başka ölüm tatmayacaklardır. Cennetliklerin tattığı ilk ölüm, Cehennemden yani Dünya hayatından çıkarken tattıkları son ölümdür. 

İki Deniz



ÖRNEK AYET:

Ve iki denizi serbest bırakan o’dur. biri lezzetli ve tatlı, diğeri tuzlu ve acı. İkisinin arasına berzah kıldı. (Böylece onları) engelleyerek (birbirine karışmalarına) mani oldu. (KURAN / 25:53)

O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir. (KURAN / 55:17)

Cennet ve Cehennem hayatları Kuran'da; biri içimi tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri acı olan ve aralarında bir engel bulunan ve içerisinde nimetler olan iki denize benzetilmiştir. Acı olan taraf Dünya hayatıdır. 

Kutsal Tuva Vadisi



ÖRNEK AYET:

Rabbi ona kutsal vadi Tuva’da seslenmişti. (KURAN / 79:16)

İnsanlığın tekâmül sürecini içeren bu iki hayat, aynı zamanda kutsal Tuva Vadisi olarak da dile getirilmiştir.    

Allah’ın Dilediği Şey Hariç



ÖRNEK AYET:

Şaki olanlara gelince… Artık onlar ateştedir. Onlar orada çok zor bir şekilde soluk soluğa nefes alıp verirler.
Onlar, gökler ve yeryüzü durdukça orada ebedi kalanlardır. Rabbinin dilediği şey hariç… Muhakkak ki senin Rabbin, dilediği şeyi yapandır.
Fakat mutlu olanlar artık Cennettedir. Gökler ve yer durdukça Rabbinin dilediği şey hariç, onlar orada ebedi kalanlardır. (KURAN / 11:106-108)

Cehennemden çıkış takva sahibi olmakla; Cennetten çıkış ise elçi olarak görevlendirilmekle mümkündür. Kuran'da "Allah'ın diledikleri hariç ebediyen orada kalacaklardır" ifadesiyle anlatılmak istenilen gerçek budur. Takva sahibi olanlar kurtarılacak, inkârcılar ise diz üstü orada bırakılacaklardır. 

12 Gezegen



ÖRNEK AYET:

Yusuf babasına şöyle demişti: “Babacığım gerçekten ben 11 gezegen, Güneş ve Ay gördüm. Onları bana secde eder gördüm.” (KURAN / 12:4)

Hani Musa kavmi için su dilemişti. Biz de “Asanı kayaya vur” demiştik. Böylece kayadan 12 pınar fışkırmış, her bölük kendi su alacağı pınarı bilmişti. “Allah’ın rızkından yiyin, için. Yalnız yeryüzünde bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın.” demiştik. (KURAN / 2:60)

Üzerinde insan soyu bulunan 12 gezegen yani Şehr bulunmaktadır.

Bu gezegenler, Kuran’da Yusuf’un rüyasında ona secde eden ve her kardeşi temsil eden 11 gezegen (kendi bulunduğu gezegen ile beraber 12), Yusuf’un 12 kardeşi, Musa’nın 12 kavmi, 12 pınar vs. şeklinde temsil edilmiştir.

4 Haram Gezegen



ÖRNEK AYET:

Muhakkak ki Allah’ın Kitabı’nda şehrlerin adedi, Allah’ın indinde göklerin ve yerin yaratıldığı gün 12’dir. Onlardan dördü haramdır. Bu, kayyum olan dindir. Artık onların içinde nefislerinize zulmetmeyin. Onların hepinizle savaştığı gibi müşriklerin hepsiyle savaşın. Ve biliniz ki muhakkak Allah, takva sahipleri ile beraberdir. (KURAN / 9:36)

“Ay” olarak anlamlandırılan “Şehr” kelimesinin gerçek anlamı, Ay’ın konaklama noktalarından kaynaklanmış olan “yerleşim yeridir”.

Yerleşim yeri olan bu 12 gezegenin 4 tanesi, üzerinde haramlar yani yasak ve kısıtlamalar geçerli olan Dünya benzeri gezegendir. İnsanların kendi nefisleriyle mücadele ettiği, müşriklik ile savaşılan gezegenler bunlardır.

Müslümanların İlki


ÖRNEK AYET:

“O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben Müslümanların ilkiyim.” (KURAN / 6:163)

Dünya, bu dört gezegenden biri ve tekâmül süreci olarak ilkidir. Dolayısıyla Müslümanların ilki olmak, Dünya gezegeni üzerinde mümkündür. 

Hidayet Rehberleri



ÖRNEK AYET:

Andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin içinde resul beas ettik (gönderdik/dirilttik). Allah’a kul olsunlar ve tağuttan sakınsınlar diye… Onlardan bir kısmını Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının üzerine dalalet hak oldu. Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna bakın. (KURAN / 16:36)

Bu gezegenlere ve diğer bütün ümmetlere hidayet rehberi olarak resuller ve kitaplar indirilmiştir. 

Üzerine dalalet hak olanların akıbetinin bakılacağı yer, kainatın kıyametinden sonra yaratılacak bir Cehennem değil; üzerinde Cehennem ortamını barındıran Dünya gezegenidir.

Tekâmül Basamakları



ÖRNEK AYET:

Siz gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz. (KURAN / 84:19)

İnsanlar tekâmülleri boyunca boyuttan boyuta geçecekler, farklı Dünyalarda 

yaşayacaklardır.


Mescid-i Haram



ÖRNEK AYET:

İnkâr edenler ile Allah yolundan ve içinde yerli ve misafir bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir)… Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse Biz ona elem dolu bir azaptan tattıracağız.  (KURAN / 22:25)

Dünya’nın sıfatı Mescid-i Haram’dır yani yasaklı mescid. Daha açık ifade edilirse üzerinde yasaklamalar ve kısıtlamalar geçerli olan toplanma ve secde yeridir. 

Gerçek Hac


ÖRNEK AYET:

Sana hilalleri soruyorlar. De ki: “Onlar insanlar ve Hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arka kapılarından girmeniz değildir. Ama iyi davranış, takva sahibi insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz. (KURAN / 2:189)

Sana hayz halinden soruyorlar. De ki: “O bir ezadır. Bu yüzden hayz zamanında kadınlardan uzak durun ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman ise artık Allah'ın emrettiği yerden onlarla bir araya gelin. Muhakkak ki Allah, tövbe edenleri sever ve temizlenenleri sever. (KURAN / 2:222)

Hac; erkeğin kadını ziyareti sonucu Kâbe’nin temsil ettiği ve İbrahim'in Makamı bulunan Dünya hayatına, doğal veya suni bir şekilde doğum yoluyla doğmaktır. Erkekler cinsel birliktelik için kadınların temiz olduğu zamanda onlara yaklaşmalı ve normal yoldan cinsel ilişkide bulunulmalıdır, hayz zamanlarında evlere arka kapılarından girilmemeli yani ters ilişkide bulunulmamalıdır.   

İbrahim’in Makamı



ÖRNEK AYET:

Hani Biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir salat yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, ibadet edenler, rükû ve secde edenler için evimi tertemiz tutun.” (KURAN / 2:125)


İbrahim'in Makamı ya da mertebesi; tamamen Allah'a teslim olmuş bir şekilde tek Tanrıcı, Allah'tan başka hiç bir şeyden korkulmayan ve insanoğlunun yeryüzünde ulaşabileceği en üst takva, bilinç ve tekâmül seviyesidir.

Kâbe, Dünya gezegeninin temsili olup; evin temiz tutulması ise Dünya üzerinde yaşayanlar (tavaf edenler), hidayet rehberlerine tabi olanlar (rükû edenler), secde edenler (Allah’a ve kanunlarına teslim olup tasdikleyenler) için küresel temizliği anlatmaktadır.  

Kudüs = Mescid-i Aksa = Şira = Cennet



           
ÖRNEK AYET: 

Heves edilen yıldıza andolsun. (KURAN / 53:1)

Ve muhakkak ki Şira’nın Rabbi O’dur. (KURAN / 53:49)

12 Gezegenin diğer 8 tanesi Cennet gezegenlerdir. Bunlara örnek olarak Necm Suresi’nde geçen Şira Yıldızı verilebilir. Kuran'daki Şira Yıldızı aynı zamanda Mescid-i Aksa olarak ifade edilmiştir. 

Şira Yıldızı'nın günümüz astronomisindeki adı Sirius'tur ve görünen gökyüzünün en parlak yıldızıdır. 

Cennetül Meva




ÖRNEK AYET:

Onun yanında Meva Cenneti vardır. (KURAN / 53:15)

Siz Lat ve Uzza’yı gördünüz mü?
Ve üçüncüleri olan Menat’ı? (KURAN / 53:19-20)

Hani Biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler. (KURAN / 36:14)

Bu yıldızın yörüngesinde, üzerinde Cennet hayatı bulunan bir gezegen mevcuttur. Daha önce oradan Dünya'ya gelen elçiler olması ve insan elçilerle irtibat kurmaları dolayısıyla Sirius Yıldızı, eski uygarlıklarca kutsal kabul edilmiştir.  

Tarık Yıldızı


ÖRNEK AYET:

Semaya ve Tarık’a andolsun.
Ve Tarık’ın ne olduğunu sana bildiren nedir?
Parlak ışığı ile karanlığı delen yıldızdır.
Bütün nefislerin üzerinde mutlaka muhafız (gözleyici/koruyucu) vardır. (KURAN / 86:1-4)


Öldükten sonra Cennetliklerin oraya gitmesi nedeniyle Sirius Yıldızı'na aynı zamanda Tarık yani Yol Yıldızı adı verilmiştir. Bu yıldız sisteminde, bütün nefisleri gözeten ve koruyan gözcüler vardır.

İsra Yürüyüşü



ÖRNEK AYET:

Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (KURAN / 17:1)


Resulün bir gece vakti Mescid-i Haram'dan çevresi bereketli kılınmış Mescid-i Aksa'ya yürütülüp, Cennetül Meva'daki büyük ayetlerden bazısını görmesi demek; Dünya gezegeninden Sirius Yıldızı'nın yörüngesindeki gezegene astral seyahat ziyareti yapıp oradaki hayata, dâhil olunacak son soy ağacına ve insanlığın tekâmül düzeyinin son sınırına tanık olması demektir. 

Cennet ve Cehennem



ÖRNEK AYET:

(Ona): “Cennete gir!” denildi. “Keşke kavmim bilseydi” dedi. (KURAN / 36:26)

Onlar, gökler ve yerler durdukça orada ebedî olarak kalacaklardır. Ancak Rabbinin dilemesi başka… Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır. (KURAN / 11:107)

Mutlu olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedî kalmak üzere cennettedirler. Ancak Rabbinin dilemesi başka… Bu, onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak verilmiştir. (KURAN / 11:108)

Cennet ve Cehennem halen mevcut ve faaldir. Gökler ve yeryüzü durduğu sürece yani kâinatın kıyametine kadar da faal olacaklardır.

Saat


ÖRNEK AYET:

Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O, size ancak ansızın gelecektir.” Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar.” (KURAN / 7:187) 

Allah'ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara ansızın o saat gelip çatınca bütün günahlarını sırtlarına yüklenerek "Hayatta yaptığımız kusurlardan ötürü vay halimize!" diyecekler. Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür. (KURAN / 6:31) 

Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi yalnızca Allah katındadır. O yağmuru indirir, rahimlerdekini bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır. (KURAN / 31:34)


Kuran'daki kıyamet sahneleri, kâinatın yok olması ve yeni bir kâinatın yaratılmasını değil; birinci sur'a üflenilmesi ile başlayan insanın ölümüyle kâinatın onun için yok olmasını ve ikinci sur'a üflenilmesi ile başlayan tekrar diriliş bedenlenmesiyle onun için kainatın yeniden yaratılmış olmasını anlatmaktadır. 

Kuran'daki kıyamet sahneleri, kainatın kıyameti gibi görünse de aslında insanın vefatı ile kıyameti yaşamasını ve boyut değiştirmesini resmeden anın anlatımıdır.   

Hesap Zamanı



ÖRNEK AYET:

Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak Biz yeteriz. (KURAN / 21:47)

Her vefat sonrası insan hemen hesaba çekilmekte ve yeni bir diriliş ve yaratılışla birlikte Cehennemlikler Cehenneme, Cennetlikler Cennete gönderilmektedir. 

Kuran'a; ikinci dirilişin evrenin kıyametinden sonra olmadığına dair Musa Kavmi'nin öldürülüp diriltilmesi, Ashab-ı Kehf'in diriltilmesi, kâfir kişinin ölümünden sonra diriltilmesi gibi örnekler koyulmuştur. Bu dirilişler hep Dünya üzerinde olmuştur.  

Gizem Arkeolojisi

         

ÖRNEK AYET:

De ki: “Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.” (KURAN / 27:69)

Allah, Kâbe'yi, o Beytu'l-Harâm'ı bütün insanlık için bir sembol kıldı ve Kutsal Şehr’i ve boyunlarında takı olan kurbanlıklar, Allah'ın göklerde ve yerde olan her şeyden haberdar olduğunu ve Allah'ın her şeyin tam bilgisine sahip bulunduğunu size anlatmayı amaçlar. (KURAN / 5:97)

“Bu böyledir. Her kim Allah’ın sembollerine saygı gösterirse kalbinde sakınma duygusu/Allah bilinci var demektir.” (KURAN / 22:32)

Ayetler bizi, eski uygarlıkları incelemeye sevk etmektedir. Bu sevk edişin arkasında görmemizin istendiği, insanlığın bir yaşam haritası yatmaktadır.

İnsanlığın evrendeki yaşam yerleri, gözcüler tarafından peygamberlere tarif edilerek yeryüzüne yaptırılmış piramit gibi kadim yapılar ile resmedilmiştir.


Örneğin Mısır’daki 3 büyük piramit olan Keops, Kefren ve Mikerinos; Orion Takım Yıldızı’ndaki Alnilam, Alnitak ve Mintaka yıldızlarının diziliminde yapılmış olup, Orion Takım Yıldızı’nı resmetmektedir.


Aynı şekilde İnka ve Maya Piramitleri, Çin Piramitleri, Sümer Zigguratları, Ankhor Piramitleri, Somali Piramitleri, Bosna Piramitleri vs. yapılar ile Dünya’nın birçok yerinde gökyüzündeki takımyıldızlar resmedilmiştir.


Yeryüzüne resmedilmiş olan bu takımyıldız haritasına göre Kudüs’teki Süleyman Tapınağı, Şira yani Sirius Yıldızı’nı temsil etmektedir. 


Sirius Yıldızı; Mısır öğretilerinde İsis, Yahudi öğretilerinde Davud Yıldızı veya Siyon Yıldızı olarak geçmektedir. 

Kabe = Mescid-i Haram = Dünya = Cehennem



ÖRNEK AYET:

Şüphesiz, insanlar için kurulan ilk ibadet evi, elbette Mekke’de, âlemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Kâbe’dir. (KURAN / 3:96)

Bu güvenli beldeye andolsun ki…
Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.
Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik. (KURAN / 95:3-5)

Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız? (KURAN / 6:32)


Topuk ve taban anlamlarına gelen Kâbe binası, üzerinde insanlığın yaşaması nedeniyle Beytullah yani Allah'ın Evi adıyla; geçici bir oyalanma ve aldanış olan aşağıların aşağısı Dünya gezegenini temsil etmektedir. Kâbe etrafında yapılan tavaf, insanlığın Dünya üzerindeki tekrar doğuşlarını ve yaşamını resmetmektedir. 



Dolayısıyla İsrailoğulları'na vaadedilen Cennet toprakları, geçici bir oyalanma yeri olan Dünya üzerinde değil; öncelikle gökyüzünün en parlak yıldızı olan Sirius'un yörüngesindeki gezegendir. 

Tevrat'ta İsrailoğullarına vaadedildiği iddia edilen Dünya üzerindeki topraklar sadece gökyüzündeki Cennetin sembolü olup, bu topraklar için dökülen kanlar anlamsız ve Dünya'yı daha da Cehenneme çeviren kanlı olaylardır.  




Peygamberlere kavimleriyle yaşatılan olaylar, Dünya üzerinde yaşanmış olmalarının yanı sıra; asıl olarak insanlığın evrendeki hayat hikâyesini de anlatmaya yönelik olarak kutsal kitaplarda anlatılmış ama insanlık tarafından gereği gibi anlaşılamamıştır.    



İnka 

 Mısır 

Mısır 


 Türkiye

Güney Amerika

Baltık Denizi

Nepal

Avrupa

Rusya

Hindistan

Çeşitli

Gözcülere ait izler hem kutsal kitaplarda hem de arkeolojik yapı ve belgelerde pek çok bulunabilir.


Kainat, üzerinde hayat bulunan milyarlarca gezegen ile doludur. 

NOT: Bu bilgilerin, din adamlarının yorumlayıp uydurduğu dini hayat ile bir ilgisi yoktur. Ayrıca bu yazı Darwin'in Evrim Teorisi'ni desteklemez.  

EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

Bülent DİLAVER
_iNsaNOĞLU_