ECDASİ KELİMESİ

-          Ecdasi Kelimesinin Sözlük Anlamı

Ecdasi kelimesine sözlüklerde kabir ve mezar anlamları verilmiştir.

-        

           İçerisinde Ecdasi Kelimesi ve Kelimenin Türevleri Geçen Ayetler

Yasin Suresi: (36:51), Kamer Suresi: (54:7), Mearic Suresi: (70:43).

-       

          Ecdasi Kelimesinin Kuran’daki Türevleri

Ecdasi kelimesi, türevleriyle birlikte Kuran’da toplam 3 kez geçmektedir.

Ecdasi kelimesi, “ecdasi” türevinde olmak üzere isim formunda Kuran’da 3 kez geçmektedir.

Bu ayetler: (36:51), (54:7), (70:43). 

Sur'a üflenmiştir. Artık onlar kabirlerinden (ECDASİ) Rablerine doğru koşarlar. (36:51)

Gözlerinde korku, kabirlerden (ECDASİ) çıkarlar. Tıpkı yayılan çekirgeler gibidirler. (54:7)

O gün kabirlerden (ECDASİ) hızla çıkarlar. Dikilenlere doğru koşuyor gibidirler. (70:43)

-     

           Ecdasi Kelimesinin Kuran’daki Anlamı

Ecdasi kelimesi her ne kadar kabir, mezar gibi anlamlandırılmış olsa da bu anlamların karşılığı zaten “kabir” kelimesi olarak Kuran’da mevcuttur. Dolayısıyla “ecdasi” kelimesine “bulunulan yer” anlamı vermek daha isabetli olacaktır...

EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

Bülent DİLAVER

_iNsaNOĞLU_

KABİR KELİMESİ

-          Kabir Kelimesinin Sözlük Anlamı

Kabir kelimesi; bedenin gömülü olduğu yer, mezar anlamlarına gelmektedir.

-        

           İçerisinde Kabir Kelimesi ve Kelimenin Türevleri Geçen Ayetler

Abese Suresi: (80:21), Tevbe Suresi: (9:84), Hac Suresi: (22:7), Fatır Suresi: (35:22), Mümtehine Suresi: (60:13), İnfitar Suresi: (82:4), Adiyat Suresi: (100:9), Tekasür Süresi: (102:2).

-         

           Kabir Kelimesinin Kuran’daki Türevleri

Kabir kelimesi, türevleriyle birlikte Kuran’da toplam 8 kez geçmektedir.

Kabir kelimesi, “feakberahu” türevinde olmak üzere fiil formunda Kuran’da 1 kez geçmektedir.

Bu ayet: (80:21).

Sonra onu öldürdü ve kabre koydu (FEAKBERAHU). (80:21)

Kabir kelimesi, “kabrihi, kubüri, kubüru” türevlerinde olmak üzere isim formunda Kuran’da 6 kez geçmektedir.

Bu ayetler: (9:84), (22:7), (35:22), (60:13), (82:4), (100:9).

Örnekler:

Onlardan ölen hiçbirine asla salât etme ve kabrinin (KABRİHİ) başında durma. Çünkü onlar ALLAH’I ve resulünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler. (9:84)

Saat muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz ALLAH, kabirlerdeki (KUBÜRİ) kimseleri diriltecektir. (22:7)

Ve kabirdekiler (KUBÜRU) çıkarıldığı zaman… (82:4)

Kabir kelimesi, “mekabira” türevinde olmak üzere isim formunda Kuran’da diğer 1 kez geçmektedir.

Bu ayet: (102:2).

Nihayet kabirleri (MEKABİRA) ziyaret ettiniz. (102:2)

-       

           Kabir Kelimesinin Kuran’daki Anlamı

Dirilerle ölüler de bir değildir. Doğrusu ALLAH, dilediği kimseye işittirir. Sen, kabirlerde (KUBÜRİ) olanlara işittiremezsin. (35:22)

Onlardan ölen hiçbirine asla salât etme ve kabrinin (KABRİHİ) başında durma. Çünkü onlar ALLAH’I ve resulünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler. (9:84)

Saat muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz ALLAH, kabirlerdeki (KUBÜRİ) kimseleri diriltecektir. (22:7)

Sonra onu öldürdü ve kabre koydu (FEAKBERAHU). (80:21)

Ve kabirdekiler (KUBÜRU) çıkarıldığı zaman… (82:4)

Kabirlerde olanlar sadece insanların cesetleridir. Dolayısıyla cesetlere bir şey işittirmenin imkânı yoktur. Kuran’da kabir azabı diye bir şey de yoktur. Din adamları, hemen ölüm sonrası hayatın varlığını anlayamadıkları için bunu kabir azabına yormuşlardır. Oysaki kabre koyulan insanların özü (Can’nı) ya cennette diriltilmiştir ya da cehennemde diriltilmiş veya diriltilmek üzere Araf’ta diriliş zamanını beklemektedir.

EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

Bülent DİLAVER
_iNsaNOĞLU_