NUSUK: İbadet şekli.
Nusuk kelimesi, Kuran’da kullanıldığı ayetlerde
“ibadet şekli” ve “uygulama” olarak
meallendirilmişken bazı ayetlerde bilinçli olarak “kurban kesmek” olarak
meallendirilmiş ve gerçek anlamın üstü örtülmüştür.
Nusuk kelimesi ve türevlerinin geçtiği ayetler:
(2:128), (2:196), (2:200), (6:162), (22:34), (22:67)
“Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini (MENASİKENA) göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü Sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.” (2:128)
İbadetinizi (MENASİKEKUM) bitirdiğinizde, artık atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize bu Dünya'da ver” diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur. (2:200)
De ki: “Şüphesiz benim salatım ve diğer ibadetlerim (NUSUKİ) ve yaşamam ve ölümüm alemlerin Rabbi Allah içindir.” (6:162)
Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu (MENSEKEN) verdik. O halde, din işinde seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Çünkü sen hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin. (22:67)
“Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini (MENASİKENA) göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü Sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.” (2:128)
İbadetinizi (MENASİKEKUM) bitirdiğinizde, artık atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize bu Dünya'da ver” diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur. (2:200)
De ki: “Şüphesiz benim salatım ve diğer ibadetlerim (NUSUKİ) ve yaşamam ve ölümüm alemlerin Rabbi Allah içindir.” (6:162)
Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu (MENSEKEN) verdik. O halde, din işinde seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Çünkü sen hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin. (22:67)
Nusuk kelimesinin “kurban kesmek” anlamında
meallendirildiği ayetler:
(2:196), (22:34)
Haccı
da umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer engellenmiş olursanız artık size kolay
gelen kurbanı (HEDYİ) gönderin. Bu kurban (EL HEDYU) yerine varıncaya kadar
başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız
olursa fidye olarak ya oruç tutması ya sadaka vermesi ya da kurban kesmesi
(NUSUKİN) gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak
isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı (EL HEDYİ) keser. Bulamayan kimse üçü
hacda, yedisi de döndüğünüz zaman tam on gün oruç tutar. Bu, ailesi Mescid-i
Haram civarında olmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın
cezasının çetin olduğunu bilin. (2:196)
Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği
hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi (MENSEKEN) meşru kıldık.
İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O’na teslim olun. Alçak
gönüllüleri müjdele! (22:34)
(22:34) Ayetinde "kurban kesmek" olarak anlamlandırılan "nusukin" kelimesi, yardımlaşma anlamında "uygulama yapmak" olarak meallendirilmelidir.
(22:34) Ayetinde "kurban kesmek" olarak anlamlandırılan "nusukin" kelimesi, yardımlaşma anlamında "uygulama yapmak" olarak meallendirilmelidir.
EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.
Bülent DİLAVER
_iNsaNOĞLU_
_iNsaNOĞLU_
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder