8 Ekim 2015 Perşembe

SUKARA KELİMESİ

AYET:  Ey iman edenler! Sarhoş (SUKARA) iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüp (CUNUBEN) iken yolcu olmanız hariç, temizleninceye kadar salata yaklaşmayın! Eğer hasta iseniz veya yolculukta iseniz veya sizden biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlara dokunmuş fakat su bulamamışsanız o taktirde temiz toprağa teyemmüm edin, sonra onu yüzlerinize ve ellerinize mesh edin (sürün). Muhakkak ki Allah, günahları affeden, mağfiret edendir. (4:43)

Din adamları (4:43) ayetindeki “sukara” kelimesini alkol sarhoşluğuymuş gibi anlamlandırmışlardır. Bu kelimeyi Kuran’da incelediğimizde çeşitli sebeplerle “aklı başında olmamak, aklı başından gitmek, şok halinde olmak” gibi anlamlarda olduğunu, aslında sadece alkol sarhoşluğu olmadığını görürüz. Zaten henüz sarhoş olmayan birine “sarhoş iken salata yaklaşma” demek ne kadar abes ise alkol sarhoşu olan birine de “sarhoşken salata yaklaşma” demek aynı şekilde abes ve anlamsızdır.

AYET:  Ey iman edenler! Salata kalktığınız zaman yüzlerinize ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın ve başlarınıza meshedin ve ayaklarınızı da topuklarınıza kadar yıkayın. Eğer cünüp (CUNUBEN) iseniz o taktirde iyice temizlenin. Eğer hasta veya yolcu iseniz veya biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlara dokunmuş ise eğer su bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin. Ve de ondan yüzlerinize ve ellerinize mesh edin (sürün). Allah size güçlük çıkarmak istemez, sizi temizlemek ve sizin üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Umulur ki böylece siz şükredersiniz. (5:6)

Dikkat edersek (5:6) ayeti ile (4:43) ayeti, salata hazırlık açısından birbirinin benzeridir ve "cunuben" kelimesi iki ayette de geçmesine rağmen "sukara" kelimesi sadece (5:6) ayetinde geçmektedir. 

SUKARA Kelimesinin Kuran'daki Türevleri:

AYET: Onu gördüğünüz gün, emziren kadınların hepsi, emzirdiğini unutup bırakır. Yük (bebek) taşıyan kadınların hepsi, taşıdığı yükü (bebeğini) düşürür. Ve insanları, sarhoş (SUKARA) olmadıkları halde sarhoş (BİSUKARA) görürsün. Ve lakin Allah’ın azabı şiddetlidir. (22:2) 

AYET: Mutlaka: “Sadece gözlerimiz bağlandı (engellendi, gerçeği göremiyoruz) (SUKKİRET). Hayır, biz büyülenmiş bir kavimiz.” demiş olacaklar. (15:15)

AYET: Hurma ve üzümden, şeker (SEKEREN) ve güzel bir rızık edinirsiniz. Muhakkak ki bunda, akıl eden bir kavim için elbette bir ayet vardır. (16:67)

AYET: Ömrüne andolsun ki; muhakkak ki, onlar sarhoşlukları (SEKRETİHİM) içinde bocalıyorlardı. (15:72)

AYET: Ve ölüm sarhoşluğu (SEKRETUL) hak ile geldi. İşte senin ondan kaçtığın şey budur. (50:19)

Sanırım sakarin, şeker kelimelerinin kaynağı da bu kelimedir. 

(4:43) ayetinde “sarhoş iken” denilirken kastedilen şey “aklınız başında değilken, derinlemesine düşünmüyorken, aklınızda başka şeyler varken” gibi anlamlara gelmekte ve salata yaklaşma niyetinde olanların bu durumdan kendilerini arındırmaları, temizlemeleri istenmektedir.

BAĞLANTI:

(4:43) ve (5:6) Ayetlerindeki “cünup” kelimesinin de cenabet olmakla alakası yoktur. Zaten ilgili ayetlerde kadınlarla yakınlaşmış olmak sonucunda temizlikten bahsedilmektedir. “Cünup” kelimesini Kuran’dan incelediğimizde geçtiği ayetlerde “taraf” anlamına geldiği görülmektedir. 

(4:43) ve (5:6) ayetlerinde “cünup” denilirken kastedilen şey “taraflı iken, taraflı bir bakış açısına sahipseniz, şartlanmış halde iken” gibi anlamlara gelmekte ve salata yaklaşma niyetinde olanların bu durumdan kendilerini arındırmaları, temizlemeleri istenmektedir.

AYET: Muhakkak ki O, gerçekten Kerim olan Kuran’dır. (56:77)
AYET: Mahfuz (korunmuş) olan bir Kitap’tadır. (56:78)
AYET: O’na, arınmış/temizlenmiş olanlardan başkası dokunamaz. (56:79)

(56:77-79) Ayetlerinde bahsedilen arınmışlık olayı da manevi temizlik, arınmışlıktır. Yoksa elimizdeki bir kitap olarak Kuran’a isteyen istediği gibi dokunabiliyor; hatta bazı densizler yırtıp, yakabiliyor.

EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

Bülent DİLAVER
_iNsaNOĞLU_

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder