7 Ekim 2015 Çarşamba

VUSTA KELİMESİ

Vusta kelimesi; 'negatif veya pozitif yönde aşırılığa kaçmadan', 'ortalama bir şekilde ya da derecede', 'ılımlı bir tarzda', 'makul bir ölçüde' anlamlarındadır.

Vasat kelimesi de bilindiği gibi 'orta', 'ortalama' anlamındadır. Aynı şekilde bankacılıkta kullanılan 'vasati' kelimesi de aynı anlamı taşımaktadır.  

KURAN'DAKİ TÜREVLERİ VE KULLANIMLARI

AYET: Ve işte böylece insanların üzerine şahitler olmanız için Biz, sizi vasat (VASATAN) bir ümmet kıldık. Resul de sizin üzerinize şahit olsun.Ve Biz, sadece Resul’e uyanı, topukları üzerinde geriye dönenden ayırıp bilmemiz için halen o üzerine (yönelmekte) olduğunuzu kıble yaptık. Ve bu, elbette zor bir iştir, ancak Allah’ın hidayete erdirdiği kimseler hariç. Ve Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir. Muhakkak ki Allah, insanlara çok şefkatlidir, merhametlidir. (2:143)

Vasat bir ümmetten kasıt, aşırıya kaçmayan bir ümmet olsa gerektir. Bunu, çeşitli ayetlerde müminlere yapılan tavsiyelerden anlayabiliriz.

BAĞLANTI:  

AYET: Ve sizinle savaşanlarla, Allah’ın yolunda savaşın ve aşırı gitmeyin. Muhakkak ki Allah, aşırı gidenleri sevmez. (2:190)

AYET: Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı güzel ve temiz şeyleri haram etmeyin. Aşırı gitmeyin. Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez. (5:87)

AYET: De ki: “Allah diye çağırın veya Rahman diye çağırın. Nasıl çağırırsanız hepsi O’nun Esmaül Hüsnası’dır (Allah’ın en güzel isimleridir).” Salatında yükseltme ve onu alçaltma. Bu ikisi arasında bir yol tut. (17:110)

AYET: Ve onlar, infak ettikleri zaman israf etmezler ve kısmazlar. Ve bu ikisi arasında orta bir yol tutarlar. (25:67)

AYET: Ve insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Muhakkak ki Allah, çalımla yürüyenlerin ve çok övünenlerin hiçbirini sevmez. (31:18)
AYET: Ve yürüyüşünde mütevazi (alçakgönüllü) ol ve sesini alçalt. Muhakkak ki seslerin en çirkini, elbette hamirin (merkebin) sesidir. (31:19)

AYET: Allah sizi, yeminlerinizdeki boş sözlerden dolayı sorumlu tutmaz. Fakat akid yaptığınız yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Artık onun kefareti, ev halkınıza yedirdiklerinizin ortalamasından (EVSATI) on yoksulu yedirmeniz veya onları giydirmeniz ya da bir köle azad etmenizdir. Fakat kim bunları bulamazsa, o taktirde üç gün oruç tutsun. İşte bu, yeminlerinizi bozduğunuz zaman onların kefaretidir. Ve yeminlerinizi koruyun. Allah, ayetlerini size işte böyle açıklıyor, umulur ki böylece siz şükredersiniz. (5:89)

"Ev halkınıza yedirdiklerinizin ortalaması" ifadesinden kasıt; ne çok şaşaalı, ne de çok basit, her zaman kendi evinizde yediğiniz ortalama ve günlük yiyeceklerdir.      

AYET: Onların en makul (EVSATUHUM) düşüneni: “Ben, size eğer (Allah’ı) tesbih etmiyorsanız, olmaz (tesbih etmeniz gerekir) demedim mi?” dedi. (68:28) 

"Makul düşünen" ifadesinden kasıt; aşırı fanatik ve uç düşünmeyen, ılımlı düşünen demektir.

AYET: Nefes nefese koşanlara andolsun. (100:1)
AYET: Sonra hızla çarparak kıvılcım saçanlara. (100:2)
AYET: Sonra sabah vakti ansızın akın edenlere andolsun ki. (100:3)
AYET: Böylece onunla tozu dumana kattılar. (100:4)
AYET: Sonra da onunla topluluğun ortasına (VESATNE) daldılar. (100:5)

Bu ayette 'vesatne' kelimesine 'ortalama' anlamı verilebilir mi? Ayette "topluluğun ortasına daldılar" derken kalabalığın sayı olarak ya da milimetrik olarak tam ortası kastedilmiyor; aşağı yukarı, kabataslak kalabalığın ortalarında bir yerine girmek kastediliyor. Yani yine 'ortalama' anlamı bozulmuyor.

Görüldüğü gibi 'Vusta' kelimesinin Kuran'daki kullanımlarına bakıldığında 'negatif veya pozitif yönde aşırılığa kaçmadan', 'ortalama bir şekilde ya da derecede', 'ılımlı bir tazrda', 'makul bir ölçüde' anlamları anlaşılmaktadır. 

AYET: Salatları (SALAVATİ) ve Orta Salatı'nı (SALATİL VUSTA) koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin. (2:238)

Din adamları; (2:238) ayetindeki "Salatları" (Salavati) ifadisinin çoğul olmasından ve Arapça grameri gereği en az 3 salata işaret etmesinden hareketle en az 3 salat, ayetin devamındaki Orta Salatı (Salatil Vusta) ifadesinden de ayrıca bir salat üretmişlerdir. Orta Salatını, Sabah ve Akşam Salatlarının ortasında, Öğle veya İkindi gibi vakitlere oturtmuşlardır.

Oysaki Orta Salatı, Öğle veya İkindi olarak ayrıca bir salat olsaydı, en az 3 salatı ifade eden "Salatları" ifadesinin içinde zaten yer almış olacaktı ve ayrıca belirtilmesine gerek kalmayacaktı. Ve buna ilaveten Salatil Fecr (Sabah Salatı) ve Salatil İşa (Akşam Salatı) gibi Kuran içerisinde özel bir adı olacaktı. 

Ayetteki "Vusta" (Orta) kelimesinin Kuran içindeki diğer anlamlarına bakıldığında vasat, vasati gibi kelimelerle aynı anlamda yani "ortalama" anlamına geldiği anlaşılmaktadır.

Ayetin anlatmak istediği konu; "Salatları, ortalama salat olarak korumaktır." Yani ne çok kısa, ne çok uzun.

Bunun tek istisnası, savaş zamanı yapılan topluca salattır. İnsanlar can derdinde olduğu için salatın (vakit olarak) kısaltılmasında sakınca yoktur. Kuran'da rekat diye birşey geçmediği için rekat olarak değil, süre olarak kısaltılmasında sakınca yoktur çünkü müminlerin canları söz konusudur. 

ÇOK ÖNEMLİ: (2:238) ayetinde bahsedildiği gibi salatil vusta adında başka bir salat olsaydı; "Ve onlar, salatlarını koruyanlardır." (23:9) ayetinde de (2:238) ayetindeki gibi "salatlarını ve vusta salatını koruyanlar" demesi gerekecekti. 

Peki "Salatlara" ifadesi Arapçaya göre en az 3 salatı belirtiyorsa ve Sabah ve Akşam olmak üzere günde sadece 2 vakit salat varsa 3. salat hangisidir?

İnsanların normal zamanlarda topluca salat yapmayı kararlaştırdıkları Cuma (toplanma) günü ve/veya savaş ve cenaze gibi olağanüstü durumlarda topluca yapılan salattır...

EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

Bülent DİLAVER
_iNsaNOĞLU_

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder