29 Ekim 2016 Cumartesi

ZİNA KONUSUNDA YORUM

1 yorum:

  1. Kehf 60 ta geçen la ebrehu لَٓا اَبْرَحُ kelimesi "durmayacağım" demek değildir. "bulunduğun yerden ayrılma-vazgeçme" demektir. Aynı kelime ve benzer cümle yapısı YUSUF 80 de de TAHA 91 de de geçmektedir.

    YÛSUF / 80 فَلَنْ اَبْرَحَ الْاَرْضَ حَتّٰى يَأْذَنَ ل۪ٓي اَب۪ٓي اَوْ يَحْكُمَ اللّٰهُ ل۪يۚ
    babam bana izin verene veya Allah hakkımda hüküm verene kadar bu yerden ayrılmayacağım.

    TAHA/91 قَالُوا لَنْ نَبْرَحَ عَلَيْهِ عَاكِف۪ينَ حَتّٰى يَرْجِعَ اِلَيْنَا مُوسٰى Demişlerdi ki: 'Musa bize geri gelinceye kadar ona (buzağıya) karşı bel büküp önünde eğilmekten kesinlikle ayrılmayacağız-vazgeçmeyeceğiz'

    KEHF /60 لَٓا اَبْرَحُ حَتّٰٓى اَبْلُغَ مَجْمَعَ الْبَحْرَيْنِ اَوْ اَمْضِيَ حُقُبًا

    image.png
    Gaye ,amaç bildirmesi gereken şartlı Hatta edatı Kehf 60 ta mesafe bildiriyormuş gibi meal edilmiş. e-kadar oyunu yapılmış..Halbu ki Hatta حَتّٰى kelimesi var ise şöyle olmalı idi " iki deniz bir araya gelene kadar" birleştiği yere kadar DEĞİL ! ve ya "iki deniz bir araya gelse bile" Hatta kelimesi bir olgu-olay gerçekleşene kadar anlamı verir..mesafe anlamı değil.


    اَمْضِيَ =Emziye =Mazi ,geride bırakmak , geçmiş ,bitmiş demektir...YÜZYILLAR BOYUNCA demek değildir !! Enfal 38 , Hicr 65, Yasin 67, Zuhruf 8 de de geçmiş ,bitmiş anlamındadır !!

    Burada anlatılan kıssa bu yanlış meal yüzünden baştan aşşağı yanlış meal edilmiştir.Konu çok başka!!.

    Ayette yürümek , yere , varmadan, dinlenmeyeceğim , durmayacağım..vs kelimeleri asla geçmiyor ! Kuran ayetlerinin birçoğu zipli dosyalar gibidir.Anlamak için derin tefekkür gerekebilir.
    Kısaca özetleyeyim anladığımı.
    Denize girinti iskele ya da iskelevari bir yerde balık tutmaya çalışıyorlar..Hz Musa tuttuğu bir ya da bir kaç balığı da gence emanet etmiş.
    Bölge med-cezir olayı olabilen bir yer. Musa bunu biliyor ama genc bu bilgiden bihaber.
    Musa gence 2 deniz bir araya gelse bile ve ya gelene kadar veya bu durum uzun sürse de buradan ayrılma ya da ayrılmayacağım , vazgeçmeyeceğim diyor.Yani olumsuz deniz koşullarına Med- Cezire rağmen balık tutmakta kararlı.
    Ama med cezir gerçekleşip iskelenin 2 yanındaki sular yükselip bir araya gelmeye başlayınca genç boğulurum endişesi ile önceki tuttukları balıkları iskelenin zemininde unutuyor ve boğulurum endişesi ile yüksek bir kaya üzerine çıkıyorlar.
    iskelenin 2 yanından yükselip iskelenin ortasında birleşen deniz suları iskele zemininde unutulan balığın kaçmasını sağlıyor. Deniz CEVAZ müsaade edince yani med cezir dinince yorulduk yemeğimizi getir diyor.
    Suçlu hisseden genç , balığı şeytanın unutturduğunu ve çok acayip şekilde kaçtığını söylüyor. Burada bir parantez açacağım..babanızdan arabayı izinsiz aldınız ve kaza yaptınız..Bananız kızacak diye korka korka eve geldiniz.Babanız arabanın durumunu size sorunca ona dediniz ki viraj da çok acayipti ama babacım...suçu viraja yüklediniz...
    Devam edeyim.. yemekleri emekleri boşa gittiğini öğrenen Musa gence imalı şekilde tam da aradığımız buydu , boş hikayelerile eli boş geri dönmek..diyor.
    Med cezirin korkulacak bir durum olmadığını , iç yüzünü anlatmadan balıkları emanet ettiği genci ima ile fırçalayan musa kıssanın devamında içi yüzünü bilmediği konulara muhatap olup aynı fırçalara maruz kalıyor .
    selamlar.

    YanıtlaSil