Müslümanların düştüğü en büyük hatalardan birisi, Kuran'ın kendinden önceki kutsal kitapları direkt olarak tasdiklediğine dair inanıştır. Oysa ki bu, büyük bir yanılgıdır.
Bu inanca dayanak getirilen kelime "mussaddık" kelimesidir. Bu kelime din adamları tarafından "tasdiklemek" şeklinde meallendirilmiştir. Böylece Yahudi ve Hristiyanların ekmeğine yağ sürülmüştür. Onlar Müslümanlara derler ki: "Bakın, Kuran bizim kutsal kitaplarımızı tasdiklemektedir." Halbuki bu, büyük bir yalandır.
"Musaddık" kelimesi, "sadıklanmış" demektir. Yani "birşeyin orijinaline göre doğrulanması" demektir. Kuran, kendinden önceki kitapların orijinallerine sadık kalanlarını doğrulamaktadır.
Örnek Ayet:
Allah, Âdem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, “Eğer sadıklar (SADİKİN) iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin” dedi. (2:31)
Zira günümüzdeki Tevrat, Zebur ve İnciller içine bir yığın uydurma inanış ve rivayetler karışmış; orijinalleri bozulmuştur.
Bu yüzden Allah, Kuran'da: "Tevrat sahipleri, onda Allah'ın indirdikleriyle hükmetsinler" ya da "İncil sahipleri, onda Allah'ın indirdikleriyle hükmetsinler" demiştir. Çünkü o kitaplara insanlar tarafından Allah'ın indirmedikleri de karıştırılmıştır.
Örnek Ayetler:
Eğer Kuran, kendinden önceki kutsal kitapları bozulmuş halleriyle tasdikleseydi; mesela Lut'un sarhoşken sızıp, iki öz kızıyla cinsel birleşmeye girdiğini ve onları hamile bıraktığını ya da İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğu saptırmacası gibi bir çok uydurmayı da tasdiklemiş olurdu...
İlgili Ayetler:
Elinizdeki Tevrat’ı tasdik edici (MUSADDİKAN) olarak indirdiğimize iman edin. Onu inkâr edenlerin ilki olmayın. Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının. (2:41)
Kendilerine ellerindekini tasdik eden (MUSADDİKUN) bir kitap gelince onu inkâr ettiler. Oysa, daha önce inkârcılara karşı yardım istiyorlardı. Tanıyıp bildikleri kendilerine gelince ise onu inkâr ettiler. Allah’ın lâneti inkârcıların üzerine olsun. (2:89)
YAZILACAK...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder