6 Şubat 2018 Salı

KIYAM

-      Kıyam Kelimesinin Sözlük Anlamı

Kıyam kelimesi sözlüklerde aşağıdaki anlamlarda geçmektedir.

a.   Ayağa kalkış,                                                                                                                                                       
b.   Bir işe girişme, kalkışma…

-      Kıyam Kelimesinin Kuran’daki Anlamı

Kıyam kelimesi, genellikle “ayakta dikili durmak” anlamında düşünülse de konu Kuran’dan incelendiğinde kelimenin çok daha kapsamlı bir anlama geldiği anlaşılmaktadır.

Kıyam; Kuran'da “harekete geçmek, kalkışmak, emre hazır olmak için ayağa kalkmak, hazır bulunmak” anlamlarında kullanılmıştır…

Kıyamın tam karşılığı; bilinçte yaşanan devrim sonucu, emre amade bir şekilde hazır olmak için kalkıştır...

Kıyam kelimesinin özünde, Allah’ın Sünnetullahı’nın (yaratma yasalarının) işlerliği sırasındaki değişime ve dönüşüme (yaratma veya yok etme, yeniden dirilme gibi) tanık olmak, hazır bulunmak ve bilinçte kökten bir değişim-gelişim vardır.

-      İçerisinde Kıyam Kelimesi ve Kelimenin Türevleri Geçen Ayetler

1. Fatiha Suresi: 6.
2. Bakara Suresi: 3, 20, 43, 54, 60, 67, 83, 85, 110, 113, 118, 125, 142, 164, 174, 177, 212, 213, 229, 230, 238, 250, 255, 258, 264, 275, 277, 282, 286.
3. Ali İmran Suresi: 2, 18, 39, 51, 55, 75, 77, 86, 97, 101, 113, 117, 140, 147, 161, 180, 185, 191, 194.
4. Nisa Suresi: 5, 34, 46, 68, 77, 78, 87, 90, 91, 92, 102, 103, 104, 109, 127, 135, 141, 142, 159, 162, 175.
5. Maide Suresi: 2, 6, 8, 11, 12, 14, 16, 20, 21, 22, 25, 26, 36, 37, 41, 50, 51, 54, 55, 58, 64, 66, 67, 68, 77, 84, 97, 102, 107, 108.
6. Enam Suresi: 12, 39, 45, 47, 66, 68, 72, 74, 77, 78, 80, 83, 87, 89, 97, 98, 99, 105, 126, 133, 135, 144, 147, 153, 161.
7. Araf Suresi: 16, 29, 32, 47, 52, 58, 59, 60, 61, 64, 65, 66, 67, 69, 73, 75, 79,80, 81, 82, 85, 88, 89, 90, 93, 99, 109, 127, 128, 133, 137, 138, 142, 145, 148, 150, 155, 159, 160, 164, 167, 170, 172, 176, 177, 188, 203.
8. Enfal Suresi: 3, 53, 58, 65, 72.
9. Tevbe Suresi: 5, 6, 7, 11, 13, 14, 18, 19, 21, 24, 36, 37, 39, 53, 56, 68, 70, 71, 80, 84, 96, 108, 109, 115, 122, 127.
10. Yunus Suresi: 5, 6, 12, 13, 24, 25, 60, 67, 71, 74, 75, 83, 84, 85, 86, 87, 89, 93, 98, 101, 105.
11. Hud Suresi: 25, 27, 28, 29, 30, 36, 38, 39, 44, 49, 50, 51, 52, 56, 57, 60, 61, 63, 64, 70, 71, 74, 78, 84, 85, 88, 89, 92, 93, 98, 99, 100, 112, 114.
12. Yusuf Suresi: 9, 37, 40, 87, 110, 111.
13. Rad Suresi: 3, 4, 7, 11, 22, 33.
14. İbrahim Suresi: 4, 5, 6, 9, 14, 28, 31, 37, 40, 41.
15. Hicr Suresi: 15, 41, 58, 62, 76.
16. Nahl Suresi: 11, 12, 13, 25, 27, 59, 64, 65, 67, 69, 76, 79, 80, 92, 107, 121, 124.
17. İsra Suresi: 9, 13, 35, 58, 62, 78, 79, 97.
18. Kehf Suresi: 2, 14, 15, 36, 77, 86, 90, 93, 105.
19. Meryem Suresi: 11, 27, 36, 73, 95, 97.
20. Taha Suresi: 14, 79, 83, 85, 86, 87, 90, 100, 101, 111, 124.
21. Enbiya Suresi: 11, 47, 52, 73, 74, 77, 78, 106.
22. Hac Suresi: 9, 17, 26, 35, 41, 42, 43, 54, 67, 69, 78.
23. Müminun Suresi: 16, 23, 24, 28, 33, 41, 44, 46, 47, 73, 94, 106.
24. Nur Suresi: 37, 46, 56.
25. Furkan Suresi: 4, 18, 30, 36, 37, 64, 66, 67, 69, 76.
26. Şuara Suresi: 10, 11, 58, 70, 105, 117, 160, 166, 182, 218.
27. Neml Suresi: 3, 12, 24, 39, 43, 46, 47, 51, 52, 54, 55, 56, 60, 86,    
28. Kasas Suresi: 3, 21, 25, 32, 41, 42, 46, 50, 61, 71, 72, 76, 79.
29. Ankebut Suresi: 13, 14, 16, 24, 25, 28, 29, 30, 35, 36, 45, 51.
30. Rum Suresi: 12, 14, 21, 22, 23, 24, 28, 30, 31, 37, 43, 47, 55.
31. Lokman Suresi: 4, 17.
32. Secde Suresi: 3, 25.
33. Ahzab Suresi: 13, 33.
34. Sebe Suresi: 46.
35. Fatır Suresi: 14, 18, 29, 35.
36. Yasin Suresi: 4, 6, 19, 20, 26, 28, 61.
37. Saffat Suresi: 30, 85, 115, 118, 124, 164.
38. Sad Suresi: 12, 13.
39. Zümer Suresi: 9, 15, 24, 31, 39, 40, 42, 47, 52, 60, 67, 68.
40. Mümin Suresi: 5, 29, 30, 31, 32, 38, 39, 41, 46, 51.
41. Fussilet Suresi: 3, 6, 30, 40, 50.
42. Şura Suresi: 13, 15, 38, 45, 52.
43. Zuhruf Suresi: 5, 26, 43, 44, 51, 54, 57, 58, 61, 64, 88.
44. Duhan Suresi: 17, 22, 26, 28, 37, 51.
45. Casiye Suresi: 4, 5, 13, 14, 17, 20, 26, 27, 31.
46. Ahkaf Suresi: 5, 10, 13, 21, 23, 25, 29, 30, 31, 35.
47. Muhammed Suresi: 38.
48. Fetih Suresi: 2, 12, 16, 20.
49. Hucurat Suresi: 6, 11.
50. Kaf Suresi: 12, 14.
51. Zariyat Suresi: 25, 32, 45, 46, 53.
52. Tur Suresi: 32, 48.
53. Necm Suresi: 52.
54. Kamer Suresi: 9, 33.
55. Rahman Suresi: 9, 46.
57. Hadid Suresi: 25.
58. Mücadele Suresi: 7, 13, 14, 22.
59. Haşr Suresi: 5, 13, 14.
60. Mümtehine Suresi: 3, 4, 13.
61. Saff Suresi: 5, 7.
62. Cuma Suresi: 5, 11.
63. Münafikun Suresi: 6.
65. Talak Suresi: 2.
66. Tahrim Suresi: 11.
67. Mülk Suresi: 22.
68. Kalem Suresi: 39.
69. Hakka Suresi: 7.
70. Mearic Suresi: 33.
71. Nuh Suresi: 1, 2, 5.
72. Cin Suresi: 16, 19.
73. Müzzemmil Suresi: 2, 6, 20.
74. Müddessir Suresi: 2.
75. Kıyame Suresi: 1, 6.
78. Nebe Suresi: 38.
79. Naziat Suresi: 40.
81. Tekvir Suresi: 28.
83. Mutaffifin Suresi: 6.
95. Tin Suresi: 4.
98. Beyyine Suresi: 3, 5. 

-      Kıyam Kelimesinin Kuran’daki Türevleri

Kıyam kelimesi ile daha önce incelediğimiz İkame kelimeleri birbirinin türevleridir. Dolayısıyla bu başlık altında incelenecek türev kelimeleri için “İkame Kelimesinin Kuran’daki Türevleri” başlığına bakılmalıdır.

İkame kelimesinin diğer bütün anlamlarını düşündüğümüzde “kıyamet” kelimesinin “ayağa kalkış, diriliş” anlamlarına geldiği anlaşılmaktadır.

Yine de konuyu hatırlamak açısından sadece “Kıyam” şeklinde geçen türevlerini tekrar inceleyelim:

İsim formunda kullanıldığı diğer 70 yerde “kıyamet” anlamında geçmiştir.

Bu ayetler: (2:85, 113, 174, 212), (3:55, 77, 161, 180, 185, 194), (4:87, 109, 141, 159), (5:14, 36, 64), (6:12), (7:32, 167, 172), (10:60, 93), (11:60, 98, 99), (16:25, 27, 92, 124), (17:13, 58, 62, 97), (18:105), (19:95), (20:100, 101, 124), (21:47), (22:9, 17, 69), (23:16), (25:69), (28:41, 42, 61, 71, 72), (29:13, 25), (32:25), (35:14), (39:15, 24, 31, 47, 60, 67), (41:40), (42:45), (45:17, 26), (46:5), (58:7), (60:3), (68:39), (75:1, 6).

Örnekler:

Ama siz, birbirinizi öldüren, içinizden bir kesime karşı kötülük ve zulümde yardımlaşarak; size haram olduğu hâlde onları yurtlarından çıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, Dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet (KİYAMETİ) gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir. (2:85)

“O kıyamet (KİYAMETİ) günü ne zaman?” diye sorar. (75:6)

Sıfat formunda kullanıldığı 1 yerde “dimdik ayakta duran” anlamında geçmiştir.

Bu ayet: (6:161).

De ki: “Rabbim gerçekten beni doğru yola iletti, dimdik duran (KİYEMEN) bir dine, İbrahim'in hanif dinine… O, müşriklerden değildi.” (6:161) 

Aktif sıfat formunda kullanıldığı diğer 16 yerde “gözetici, durmak, dikilip durmak, ayakta durmak, dosdoğru” anlamlarında geçmiştir.

Bu ayetler: (3:18, 39, 75, 191), (4:5, 103), (5:97), (10:12), (11:100), (13:33), (22:26), (25:64), (39:9, 68), (51:45), (62:11), (70:33).

Örnekler:

Allah, melekler, hak ve adaleti gözeten (KAİMEN) ilim sahipleri, O Allah'tan başka gerçek ilâh olmadığına şahittir. O’ndan başka ilâh yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (3:18)

Zekeriya mihrapta durmuş (KAİMUN) salât ederken, melekler ona seslendiler:  "Allah sana, Allah'tan bir kelimeyi doğrulayıcı bir efendi; nefsine egemen bir benlik, hayır ve barışı sevenlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeliyor." (3:39)

Kitap ehlinden öylesi vardır ki ona yüklerle mal emanet etsen onu sana iade eder. Fakat onlardan öylesi de vardır ki ona bir dinar emanet etsen tepesine dikilip durmadıkça (KAİMEN) onu sana iade etmez. Bu da onların, “Ümmîlere karşı bize vebal yoktur” demelerinden dolayıdır. Onlar, bile bile Allah’a karşı yalan söylerler. (3:75)

Onlar ayaktayken (KİYAMEN), otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler. (3:191)

Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyamda (KİYAMEN) durarak geceleyenlerdir. (25:64)



Onlar, şahitliklerini dosdoğru (KAİMUN) yapan kimselerdir. (70:33)

En Doğrusunu ALLAH Bilir.

Bülent DİLAVER
_iNsaNOĞLU_

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder